Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, HES’lere karşı çıkanları anlamanın mümkün olmadığını belirterek, protestocuları yabancı firmaların gazına gelmemelerini talep etti.
Türkiye’nin dört bir yanından bir araya gelen yaşam savunucuları ve vadi temsilcileri, önceki gün İstanbul’da açılışı yapılan Barajlar ve HES Fuarı’nı protesto etmek için Dünya Ticaret Merkezi Metro İstasyonu önünde toplanarak sloganlar eşliğinde Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nin önüne yürüdü.
‘Alo Fatih, dereler neden özgür akıyor??’
“Şirketlerin yalanına, doğanın talanına Baraj ve HES fuarına hayır”, “Baraj yapma boşuna yıkacağız başına” ve “Dereler özgürdür özgür akacak” şeklinde sloganlar atan eylemcilerin taşıdığı pankartlardan birinde yazan, “Alo Fatih. Buyrun efendim. Dereler neden özgür akıyor? Hemen HES yapalım efendim” sözleri dikkat çekti. Onlarca dernek ve platformun yanı sıra çeşitli siyasi partilerin de destek verdiği eyleme polis biber gazıyla müdahale etti. Bazı eylemciler ise gözaltına alındı ancak daha sonra serbest bırakıldı.
Bakan Eroğlu: Barajların yapılması teknik bir zaruret
Karadeniz’den Toroslara ülkenin dört bir yanında ortaya çıkan yıkım projelerinin mağdur ettiği yaşam savunucuları tarafından “yüzsüzlük” örneği olarak anılan sert tepkiyle karşılanan fuarın açılışında konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye’nin yarı kurak bir iklim bölgesinde olduğunu belirterek, “Su varsa, orman varsa, hayat var. Su yoksa, orman yoksa, Türkiye çöl olur. Bazıları barajlara karşı çıkıyor, anlamakta zorlanıyorum. Çünkü barajlar olmadığı takdirde içme ve kullanma suyu, sanayiye sulama suyu veremeyiz. Mümkün değil. Yağan yağmuru biriktireceksiniz. Dolayısıyla Türkiye’de barajların, göletlerin yapılması teknik bir zarurettir. Kuraklıkla mücadele için baraj yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Bakan’dan ‘Su akıyor biz bakıyorduk’ tekerlemesi
Fuar merkezinin dışında HES karşıtı protestoların yapıldığının hatırlatılması üzerine de HES’lere karşı çıkanları anlamanın mümkün olmadığını söyleyen Bakan Eroğlu, ABD ve Kanada dâhil bütün dünyanın hidro-elektrik potansiyelinin yüzde 95’ini kullandığına dikkat çekerek, “Ama Türkiye 2003 yılında sadece yüzde 18’ini kullanıyordu, potansiyelinin. Su akıyor, biz bakıyorduk. Ama son yıllarda hidro-elektrik üretiminde gerçekten şaha kalktık. 26 milyar kw/saat’lik üretimi geçen yıl sonunda, 79 milyar kw/saat’e çıkardık. Şu gördüğünüz 4 ampulden 1 tanesi bizim getirdiğimiz elektrikle, temiz, yenilenebilir, tamamen ekolojik, bütün dünyada önerilen, ucuz, karbon emisyonu olmayan, çevreci hidro elektrik santraliyle geliyor” görüşünü savundu.
Gaz yiyen eylemcilere: Yabancı şirketlerin gazına gelmeyin
HES’lerin Türkiye’de elektriğin sigortası olduğunu ileri süren Bakan Eroğlu, buna karşı çıkmanın doğru olmadığı görüşünü savundu. Ortada büyük bir pasta olduğunu öne süren Bakan Eroğlu, HES eylemcilerini bazı elektrik üreten uluslararası şirketlerin gazına gelmemelerini konusunda uyararak, Trabzon’da toplam 29 HES projesinin bulunduğu Solaklı Vadisi’ni düzenlediklerini söyledi. “Gidin Trabzon’da en çok HES yapılan Solaklı Vadisine bir bakın” diyen Bakan Eroğlu, “bir ağaç kesildiği zaman en az 5 katı ağaç dikme, çevreyi düzenleme mecburiyeti getiriyoruz” görüşünü savundu.
‘Baraj olmasa mozaik müzesi olmazdı’
Barajlar ve HES’ler yapılırken çevresel etki, tarihi eserler ve kültür varlıklarını koruduklarını iddia eden Bakan Eroğlu, bu konuda ilginç örnekler verdiği konuşmasında, “Tarihi eserler, kültürel varlıklar bunlara dünyada en çok önem gösteren biziz. Nitekim şu anda dünyada en büyük mozaik müzesi nerede? Gaziantep’te. Bu müze niçin ortaya çıktı. Yeraltında olan bu muhteşem eserler DSİ’nin baraj inşaatı sırasında çıktı. Daha önce Türkiye’de mozaik müzesinin esamesi okunmuyordu” dedi.
‘Müteahhitlik sektöründe dünya ikincisiyiz’
Türk müteahhitlik sektörünün Çin’in ardından dünyada ikinci sıraya yükseldiğini belirterek, “Bu gurur duyacağımız bir tablo. Dünyada birinciliğe çıkmak için, hükümet olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” diye konuştu.
3. Havaalanı’nı hangi lobi engellemek istiyor?
Aynı gün TGRT Haber kanalında katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Gülüce ise 3. Havaalanı Projesine ilişkin İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin aldığı durdurma kararını değerlendirdi. Mahkemenin kararının isabetli olmadığını öne süren Bakan Güllüce, havaalanını engellemek isteyen bir lobinin olup olmayacağı sorusu üzerine, “Kimseyi de bir zan altında bırakmak istemiyorum ama bugün sabah gazetelere baktığımda bazı kişiler, kurumlar mahkeme kararına neredeyse zil takıp oynayacaklar” dedi.
Yargı süreciyle ilgili soruya, “Bir üst mahkeme bu kararı düzeltecektir. İnşaat niye dursun. Devam ediyor. Bu millet buna müsaade etmez” yanıtını veren Bakan Güllüce, havaalanının durmayacağının altını çizerek, “Benim hiçbir çevreciyle, çevre duyarlılığı olan insanla bir sorunum yok ama kalkınmamızı nasıl durdurabiliriz” diye konuştu.
Kaynak : soL – 15 Şubat 2014