Çay-Sen, yaş çay alım sezonunun başlaması üzerine bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada “Genelde tüm üreticiler ve özelde Çay üreticilerinin örgütlenmesindeki engeller kaldırılmamıştır. Üreticilerin on yıllara dayanan bir mağduriyetleri söz konusudur. Bu mağduriyetin giderilmesindeki en önemli unsur örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması olacaktır.” denildi. Açıklama şöyle:
ÇAY ÜRETİCİSİ SADAKA DEĞİL ALINTERİNİN KARŞILIĞINI İSTİYOR
Üretici bu yıl diğer yıllardan farklı olarak “çay kanunu” tartışmaları ile başlayacak sezona. Üreticinin dahil olmadığı bir kanun çalışması ve özelleştirme furyası aldı başını gidiyor. Her ne kadar 2011 yılı seçimleri dolayısı ile özelleştirmenin ertelenecek olması sorunun gündemden düşeceği anlamına gelmeyecektir.
Üretici satacağı çayın karşılığını bir yıl önceden yani daha hasadını yapmadan bankaya, esnafa vs. borçlanarak girmektedir. Bu anlamda çay üreticisi için her daim krizi vardır zaten. Çay üreticisi bugüne kadar örgütsüz ve savunmasız bir şekilde gelmiştir. Devlet ne verdi ise kabul etmiş, kendi öneri ve isteklerini merkezi iktidarlara iletecek kanalları yaratamamıştır.
Doğu karadenizin zor ve engebeli arazisinde tarım yapan bizler, yaptığımızın üretimin karşılığını hiçbir dönem alamadık. Biz aile ziraatı yapıyoruz. Yani küçük arazilerde tarım yapmaya ve geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadığımız gibi, birde özel sektörün artı bir sömürüsü ile karşı karşıyayız. Şöyle ki, bir yıl ile beş yıl aralığında ödemelerin yapılması, yaş çayımıza karşılık kuru gıda ve çay verilmesi. Bu verilen gıdaların piyasanın iki katı fiyatına ve kalitesiz olması. Ayrıca, özel sektörün üreticiye geçmiş yıllara dayalı milyonlarca borcu dururken peşin fiyata çay alımı yapması üreticinin kızgınlığını ve mağduriyetini bir kat daha artırmaktadır.
2010 yılında gübre fiyatlarının 2009 yılına göre kayda değer bir şekilde düşük oluşu memnun etmiştir. Fakat, üretici gübrenin geçmiş yıllarda aşırı fiyatlı oluşunu sorgulamaktadır. Bu güne kadar siyasal iktidar tarafından doyurucu bir açıklamasının yapılmaması düşündürücüdür.
2010 yılı çay sezonunu Çay kur açmış olmasına rağmen fiyat açıklanmamıştır. Her dönem olduğu gibi mayıs ayı yarılarında açıklanacağı kesindir. Devlet üreticiden tepki görmemek için hem çayın merkezi Rize’ye gelmeyecektir, hem de üretici tarlaya girdikten sonra açıklayacaktır. Çay üreticisinin yıllara dayanan bir kaybı ve enflasyona karşı erozyonu söz konusudur.
Yaş çayımızın bugün tarladaki maliyeti 93’tur. Oysa geçen yıl çayın fiyatı artısı ile birlikte 90,5 kuruştu( taban fiyat 79, artısı 11,5krş). Bugün ise Rize ticaret borsası fiyat belirlemeye çalışıyor. Onun gönlünde taban fiyat 87 krş olacağı yönünde.
Çay Üreticileri Sendikası olarak, bizim hesaplarımıza göre yaş çayın olması gereken en alt fiyatı 1 lira 40 kuruştur. Taban fiyat bu olmalıdır. Bu fiyat üzerinden tüm bir yıl geliri olarak hesap edilirse hane başına aylığa düşen asgari ücretin karşılığı olacaktır. Yanı çay üreticisi, sendikaların hesaplamalarına göre açlık sınırının da altında bir gelire sahiptir.
Genelde tüm üreticiler ve özelde Çay üreticilerinin örgütlenmesindeki engeller kaldırılmamıştır. Üreticilerin on yıllara dayanan bir mağduriyetleri söz konusudur. Bu mağduriyetin giderilmesindeki en önemli unsur örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması olacaktır.
Çay Üreticileri Sendikası olarak temennimiz,2010 yılı bol ürün, iyi kazanç ve sağlıklı bir yıl olması dileklerimizle hepinize kolay gelsin.
İyi ve sağlıklı yaşamak bir lütuf değil hak olduğunu akıldan çıkarmayalım.
Emeğimize, Çayımıza ve Çaykura sahip çıkalım,
ÇAY ÜRETİCİLERİ SENDİKASI
Adres: Çarşıbaşı mevkii yeni belediye binası
Pazar/ RİZE