Çay-Kur’un birinci sürgün yaş çay bedellerini ödememesi üreticiyi sokağa döküyor. AKP’nin İlçe binaları önünde üreticiler protestolar yapıyorlar.
Çay- Sen Genel Başkanı Recep Memişoğlu’nun konuyla ilgili gönderdiği yazıyı yayınlıyoruz.
ÇAY ÜRETİCİSİ AYAKTA VE TEPKİLİ: Çay Paraları Derhal Ödensin
AKP zihniyeti üreticiyi Çay-Kur’la karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır. Şöyle ki, ödemeleri geciktirerek ve bir ödeme takvimi açıklamayarak, kotaları dönüm başına 30 kg düşürerek, fabrikalar boş dururken diğer yıllardan farklı olarak başlangıçta dönümde 50 kg alarak vs. Üreticinin örgütlenmesinde hiçbir yararı ve gelecekte karı olmayan “ Ulusal Çay Konseyi” yöneticileri uzak Doğu gezisine çıkmışlardır.Güya diğer ülkelerde çayın nasıl üretildiği ve hazırlandığını yerinde görmek ve bunların iyi yanlarını tespit ederek ülkemizde de uygulamak.Şimdi tüm bunlara bakarak siyasal zihniyet ne yapmaya çalışmaktadır ona bakmak gerekiyor. Çay-Kur ödemelerini geciktirerek ve belirsizleştirerek üreticiyi özelle Çay-Kur arasında fark yoktur şeklinde düşündürmek ve böylece özelleşmesini kolaylaştırmak.
Üretici tepkisini sokağa çıkarak koymakta ve hakkı olanı istemektedir. Siyasal iktidarlar bu güne kadar istedikleri zaman ve istedikleri için vermişlerdir. Oysa, üretici artık uyandı ve en azından sermayeye verilen destek kadar halka ve üreticiye de destek verilmesini talep etmektedirler. Krizin faturasını halka ödettirmeye çalışan AKP iktidarı, sermayeye de fırsatlar sunmaktadır. Böylece kimden yana olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun en canlı örneği özel sektör 2009 yılında peşin ve taban fiyatın altında çay alımı yaparken, iki yıl önce verdiğimiz çayların parasını ödememiştir.
Çay üreticisinin şimdi talepleri çok açık ve nettir;
1- Çay ödeme planı açıklansın ve bir an önce paralarımız ödensin,
2- Çay paraları ödemesinde muhatabımızın siyasal iktidardır olduğunu,
3- Özel sektöre değil üreticiye destek sunulmasını,
4- Üreticinin elindeki çayın zamanında alınması ve kotanın yükseltilmesini,
5- Çay üreticisinin örgütlenmedeki engellerin kaldırılmasını,
Tüm bu ve daha başka sorunların acilen çözülmesini talep etmekteyiz.Bunun için binlerce bildiri dağıttık, onlarca basın kitlesel basın açıklamaları ve yürüyüşler düzenledik. Üreticiyi tüm bu konularda duyarlı olmaya ve hakkı olanı elde etmeye davet ettik. Sıklıkla atılan sloganlar, “Üretici Uyuma Çayına Sahip Çık” , Çayda Sömürüye Son”, “ Çay-Kur Halkındır Satılamaz”, “ AKP Şaşırma Sabrımızı Taşırma” benzeri sloganlar eşliğinde ilçelerde yürüyüşler düzenledik. Pazar ilçesinde başlayan bu çalışmalar “Karadeniz Satılık Değildir” platformu adı altında yapılmakta ve bileşenleri,Çay-Sen,ÖDP ve Halkevi’dir. Diğer il ve ilçelerde bu çalışmaların yapılması için bir dizi toplantılar yapıldı. Ardeşen, Fındıklı, Hopa da daha aktif bir şekilde gerçekleştirilmekle birlikte, Arhavi,Borçka, Rize ve Of’ta da faaliyetler yürütülmekte ve protesto eylemleri yapılmaktadır.
Tüm bu çalışmaların içinde Çay-Sen aktif olarak görev almakta ve tam olarak içerisindedir. Şimdi çay üreticisi Ağustos başında bir bölge mitingini tartışmaktadır.Bunun alt yapısı oluşturulmaktadır. Muhtemelen ve kesin olarak ta bunu gerçekleştirecektir.
Çay paralarının ödenmesinin öne çıkartılması, burada amaç lokal bir başarı elde edebilmektir.Çay üreticisinin sorunları çok, söylenmesi gereken çok argümanımız var. Fakat, bunlardan birinin öne çıkartılması ve bir başarı sağlanması gerekiyor diye ortak mutabakat oluşmuştur.