Facebook’ta süt ile ilgili bir yazıya grubun liderliğinin de bilgisi ile yaptığım açıklama;
Çiğ Süt Gerçek Gıdadır.
Gıda mühendisliği tarımsal ürünlerin endüstriyel alanda işlenmesi sürecinde söz sahibidirler. Aldıkları mikrobiyolojik eğitim sınırlıdır. Gıdanın insana yararları, zararları, toksikolojik, hücresel etkileri de alanları değildir.
Hangi gıdanın sindirilebilir olduğu veya gıdaların sindirim sisteminde nasıl bir değişikliğe uğradığı, doğada doğal olan yiyecek veya içeceklerin homojenleştirildiğinde insan sağlığına ne gibi tesirleri olacağına, obozit yapıp yapmayacağı tıbbın konusudur. Hangi gıdanın veya endüstriyel işlemlerdeki yapılan değişiklerin insan sağlığına olumlu veya olumsuz etkileri tıbbi klinik araştırma konusu olduğundan gıda mühendisliğinin konusu olamaz. Alanlarında uzman olmayan pratisyen doktorların bile aldıkları mikrobiyoloji dersi gıda mühendisliğinden daha derinlemesinedir. Kaldı ki gıda mühendisliğinde anatomi dersi de yoktur. Keza hücre bilgisi de tıbbın konusudur. Ki tıp fakültelerinde mikrobiyoloji başlı başına da bir ana bilim dalıdır. Fen Fakültelerinin biyoloji mezunlarına, veteriner fakültelerinden mezun olan Veteriner Hekimlere Tıp Fakültelerinin mikrobiyoloji ana bilim dallarında uzmanlık eğitimi açık iken gıda mühendisliğinin aldıkları mikrobiyoloji eğitimi yetersiz görüldüğünden gıda mühendisliğine kapalıdır.
Tıp fakültelerinde ve ülkemizde halk sağlığı uzmanlık alanı yeni yeni gelişiyor olsa da geçmişten bu yana halk-insan-hayvan sağlığı gıda mühendisliğinin değil şu an insani tıbbın ve veteriner hekimliğin konusudur.
Süt ve süt ürünlerinde mikrobiyal endişeler ile pastörizasyon ve UHT işlemlerine zorunlu görülmüş olsa da geçtiğimiz günlerde gelişen hadiseler (antibiyotik ve alfotoksin kalıntısı) çiftlikte hayvan-insan-halk sağlığının önemli olduğunu kamuoyunda göstermiştir. Mikrobiyal endişeleri ortadan ısıl işlemler ile kaldıran endüstriyel işlemler insan sağlığına aykırı antibiyotiği ve alfotoksini ortadan kaldıramamıştır.
Endüstriyel gıda sanayi tüketicilerimizi en sağlıklı süt kutu süt reklamları ile ‘’ öğrenilmiş çaresizlik sendromunda sürekli tutmak istemektedirler. Hayvan sağlığı ve refahı, hijyen sağım söz konusu ise endüstriyel işlemeye hiç de gerek yoktur. Bu söylendiğinde Endüstri Tanrılarının Peygamberleri ‘’tüketicilere nasıl ulaştırılacak’’ sorusunu gündeme getirmektedirler. Gıdanın yerel üretimi ve yerel tüketimi hedeflenirse pekala gerçekleşebilir. Öğrenilmiş çaresizlik sendromunu kırmanın yolu da budur. Gıda mühendisliği şu an endüstriyel gıdadaki ısıl işlem teknolojilerini savunmaları mazur görülebilir. Gıdayı uzun ömür vermede ısıl işlem teknolojileri gıda mühendisliğinin konusu olduğu kadar gıdayı dondurma (frozen) teknolojileri de gıda mühendisliğinin bilgisi dahilindedir.
Çiftlikte mikrobiyolojik endişeleri giderilmiş çiğ süt niçin tüketicilere direkt olarak ulaştırılmasın? Hem soğuk zincir ile hem de dondurarak? Bunu teklif etmek için gıda mühendisi olmamak gerek değil.
İsmi zikredilmemiş de olsa iddialarda adı geçen tıp insanlarından biri Radyoloji Onkologu Doçent ve diğeri ise Çocuk Hastalıkları ve beslenme ana bilim dalı başkanı bir öğretim üyesidir.
Geçtiğimiz yıl sanırım NTV’de Gıda Mühendisi Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Ambalajlı Süt Sanayicileri Derneği (ASÜD ) Danışmanı Sayın Prof Dr. Yaşar Kemal Erdem ve ismini Radyoloji uzmanı Onkolog Doç. Dr. Aşağıdaki konuları tartıştılar:
Sayın Radyoloji Onkologunun iddiası:
1- UHT sütler gördükleri yüksek ısıl işlem nedeniyle süt protein hücreleri denatüre (zarar) uğramaktadır.
2- UHT sütler besin kaybına uğramaktadır.
Sayın Yaşar Kemal Erdem’in cevabı:
1- UHT sütlerde süt protein hücreleri denatüre (zarar)uğramamaktadır
2- UHT sütlerde besin kaybı % 15’dir.
Tüketiciler olarak;
Önce ikinci ile ilgili görüşlerim: UHT sütlerdeki % 15 besin kaybının neler olduğunu öğrenmek hakkımız. Tekrar tekrar edelim ‘’ Süt vitamin kaynağı değildir ‘’ sözleri endüstriyel işlem görmüş sütlerin ayıbının gizlenme türüdür. Süte hangi aroma, bitkisel ürünler katılırlığı ile araştırmalar yapıp sanayinin hizmetine sunan sayın Prof Dr. Yaşar Kemal Erdem hoca bugüne kadar çiğ sütte (sağım sıcaklığında-soğuk zincirde), pastörize sütte, uht sütte hangi besin maddelerinin, vitaminlerin, minerallerin, iz elementlerin bulunduğunun ayrı ayrı tablosunu ortaya koyamadı. Endüstriyel Tanrılar izin vermez.
İkinci husus; UHT sütlerde veya pastörizasyonda yüksek basınçtan dolayı protein hücrelerinin denatüre olmadığı ile ilgili bir akademik çalışma olsa idi Sayın Yaşar Kemal Erdem geçen yılki konuşmasında açıklardı. bu sitede (facebook) ‘’ambalajlı yoğurtların üretiminde de homojenizasyon (50-200 bar) uygulanır ve kıvamlı yoğurtlar da ancak bu sütten üretilebilir. Üstelik yaptığımız araştırmalarda bu basınçların 25-100 kat üzerinde basınçlara çıktığımızda bile bir hasara rastlanamamıştır’’ denilmektedir.
Bırakınız 25-100 kat daha fazlasını, aynı basınçta yaptığınızı ve hasar görülmediğini iddia edilen ‘’araştırma’’ söz de değil de akademik bir araştırma olsa idi şimdiden sağır sultan duyardı. Lütfen tıp bilim adamlarını cahillikle suçlayan gıda mühendisimiz yaptığı çalışmanın akademik kanıtlarını göstermeli.
Ama biz gıda mühendisliği müfredatı ile eğitim alanlardan değil vet-hekim veya tıp hocalarımızdan böyle bir araştırma yapmalarını bekliyoruz. Çünkü insan sağlığı tıbbi bilimlerin konusudur. Onları dinleyelim, okuyalım ne yiyeceğimize kendimiz karar verelim.
Şehirlere gerçek gıdayı ulaştıranlara ‘’ sokak sütçüsü ‘’ söylemi tamamen endüstriyel tanrıların ve peygamberlerinin sözcükleridir. Gıda Mühendisliği müfredatı ‘’ kutsal kitaplar’’ dan biri değildir. Dünya’da ve ülkemizde şu an ‘’bu tanrılara inandık iman getirdik’’ demiyoruz.
Endüstriyel kafalar çiğ sütün mikrobiyal endişelerinin kendi yöntemleri ile yok edileceğini savuna dursun söz konusu olan insan sağlığı ise o da endüstriyel yöntemler ile değil çiftlikte giderilerek çiğ süt çiğ halde tüketicilere ulaştırılmalıdır.
Çiğ Süt Gerçek Gıdadır. Herkese Selamlar.
Kaynak : Çiğ Süt Üreticileri Tartışma Grubu – 6 Şubat 2012