Hayvancılıkla ilgili yatırımları olan kişi ve kuruluşlara ithalat izni verilmesiyle, hayvancılığa 70 milyon TL’lik yatırım yapan Ethem Sancak’ın aylardır beklediği müjdeli haber gelmiş oldu. Et ithalatının tümüyle serbest bırakılması devleti devreden çıkardı.
Et fiyatlarını düşürmek gerekçesiyle ithalatı serbest bırakan AKP hükümeti, ithalatta ikinci aşamayı da tamamlayarak sermayenin önünü tamamen açmış oldu.
Nisan ayında Et ve Balık Kurumu’na (EBK) canlı hayvan ve et ithalatı yapma yetkisi verilmesinin ardından, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın dünkü Resmî Gazete’de yayınlanan tebliğiyle artık yatırımcılara da doğrudan ithalat izni çıktı.
Hayvancılıkta politikayı Sancak mı belirliyor?
İnşaat, tarım, hastane, hayvancılık ve medya alanında yatırımları olan ve AKP hükümeti döneminde hızla yükselişe geçen Ethem Sancak, hayvancılıkla ilgili düzenlemeler konusunda devlet yetkilisi gibi açıklama yapmasıyla biliniyor. İthalat izni çıkması için uzun süredir mücadele eden Sancak, sonunda başarıya ulaştı.
Şubat ayında Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in “et ithalatının düşünülmediği” yönündeki açıklamasına rağmen bugün gelinen nokta, hayvancılık politikalarını kimin belirlediği sorusunu doğurdu. Ethem Sancak’ın konuyla ilgili değerlendirmeleri de bunun yanıtını veriyor.
Yakın zamanda, Türkiye tarımına dönük ‘derin’ tespitlerde bulunan Sancak, işadamlarını tarım ve hayvancılık alanına yatırım yapmaya çağırmıştı. TÜSİAD Yönetim Kurulu’na seçilmesinin hemen ardından ithalatın serbest bırakılması gerektiğini savunan Sancak, sermayenin ihtiyaçlarının karşılanmasını talep etmişti.
Ethem Sancak, Tarım Bakanı’nın ‘cesaretli’ olması için yanında durmaya çalıştıklarını kaydederek şöyle demişti: “Sancak Tarım Yatırımları’nın ortak olduğu Sancak Çiftliği’nin inşası için derhal 10 bin baş ithal etmemiz gerekiyor ve biz üç sene uğraşsak Türkiye’de bunu bulamayız. Ne olacak o zaman? 70 milyon TL yatırmayı göze aldığımız bu çiftlikte optimal üretimi yakalayamazsak, zarar ederiz ve bu da caydırıcı bir sonuç olur.”
Sermayenin bayramı Türkiye’nin felaketi
Türkiye’de hayvancılık alanında bütünlüklü bir politika geliştirilmesinin gerekliliği konusunda uzmanlar ve yerli üreticiler görüş birliğindeler. Ancak, AKP hükümeti ülkenin hayvancılıktaki öz kaynaklarına dönük herhangi bir ıslah çalışmasına girişmediği gibi, hayvansal ürün fiyatlarında üretici için sağlanacak istikrar ve üretime yönelik destek politikaları da geliştirmiyor.
Nisan ayından bu yana, ithal etlerin hayvancılık sektörüne ve sağlığa yönelik tehlikelerine vurgu yapan uzmanlar, devletin devre dışı kalmasıyla son noktanın konduğunu belirtiyorlar. İthalatın, 1986-1996 yılları arasında olduğu gibi, Türkiye hayvancılığını daha da batağa sürükleyeceğini, elde kalan hayvan sayısının daha da azalacağını vurguluyorlar.
İthal edilecek hayvanların beslenme şekillerinin taşıdığı tehlikeye işaret ederek Avrupa Birliği ülkelerinde ve Amerika’da kullanılan yemlerin sakıncalarına değinen uzmanlar, yerli üreticilerin damızlık hayvanını kesime göndermek zorunda kalacağını söylüyorlar. Tarımda ve gıdada kendi kendine yetebilen beş ülkeden biri olan Türkiye’yi et ithal eder noktaya getiren AKP hükümetinin hayvancılığı ve besiciliği geri dönülemez biçimde çökertmenin önünü açtığının da altı çiziliyor.
Kaynak : soL