Türkiye yeni haftaya yetkisiz sendikalarla başlayacak. Toplu sözleşme yetkisinde yüzde 10 barajı düşürülmeyince, istatistiklerin yarın yayımlanması ile birlikte 100 sendikadan 88’i kapanacak. Sadece Türk-İş’in 11 ve Hak-İş’in 1 sendikası yetki hakkını elde edebiliyor. DİSK ise yetkisiz kalacak.
Hükümet sendikalı işçi istatistiklerinin yayınlanmasında erteleme yapmama kararı aldı. Çalışma hayatında tarihi hafta, Pazartesi itibarıyla Çalışma Bakanlığı’nın SGK kayıtlarına göre sendikalı işçi istatistikleri yayınlamasıyla başlayacak. Vatan gazetesinin haberine göre bu istatistiklerin yayınlanmasıyla artık 100 sendikadan sadece 12 sendikanın toplu sözleşme yapma yetkisi kalacak, 88 sendikanın toplu sözleşme yetkisi olmayacak. Bu durum işçilerin yüzde 64’ünün toplu sözleşme yapamayacağı anlamına geliyor. Bu süreç, onlarca sendikanın küçülerek kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına yol açacak.
2009’da çıkarılan ve süresi 3 kez uzatılan düzenlemeye göre, Türkiye’nin 3 yıldır yayınlayamadığı sendikalı işçi sayısı istatistikleri bu ayın sonuna kadar yayınlanmak zorunda. Mevcut düzenlemeye göre bir sendikanın yetkili sendika olabilmesi için, Türkiye kapsamında o işkolunda yüzde 10 barajını geçebilmesi gerekiyor.
İşçi sayılarının SGK tarafından yayınlanmasıyla gerçekten sendikalı olan işçi sayısına göre bu barajı aşabilen sendika neredeyse kalmayacak. Türkiye ILO ve uluslararası anlaşmalara göre bu barajı kaldıracağını yıllardır taahhüt ediyor, ancak kaldırmıyordu. Yeni hazırlanan ve Bakanlar Kurulu’na gönderilen tasarı, halen uygulanmakta olan yüzde 10 ülke barajını binde 5’e indiriyordu. Yasa tasarısı ekonomiyle ilgili bakanların muhalefeti nedeniyle Bakanlar Kurulu’nda imzalanmadı. Yasa çıkmadan istatistiklerin yayınlanması onlarca sendikanın yetkisini düşürmüş olacak.
Sendikalı işçi istatistikleri yayınlandığında Türk-İş’in 11, Hak-İş’in 1 yetkili sendikası kalacak. DİSK’in ise hiçbir yetkili sendikası kalmayacak. Böylece 100 sendikadan 12’si toplu sözleşme yetkisini koruyabilecek.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik, “İşkolu istatistiklerinin yayımlanması için Pazartesi son gün ve süre uzatılmayacak. Rakamların, net ve dürüst bir şekilde, herkesin inandığı rakamlara dönüşmesi gerek. İstatistiklerin yayımlanması daha önce 3 kez uzatıldı. Kesin kes uzatılmayacağını ifade ediyoruz” dedi.
Tasarı yasalaşmadan, istatistiklerin yayımlanması halinde pek çok sendikanın toplu sözleşme yapma yetkisini kaybedeceği hatırlatıldığında da Çelik, “Türkiye’de 3 milyon 200 bin sendikalı işçi yok, 880 bin sendikalı işçi var. İstatistikleri yayınladığımızda geriye kalacak sendikaların büyük ihtimalle 11’i Türk-İş’in, 1’i Hak-İş’in Hizmet-İş sendikası. DİSK kapanıyor” diye konuştu.
KAYBEDENLER KULÜBÜ
SGK istatistiklerine göre, hiç yetkili sendikası kalmayacak işkolları şöyle: Konaklama, eğlence; gazetecilik; genel işler, inşaat; ticaret, büro, eğitim; kara taşımacılığı; ardiye antrepoculuk; sağlık; ağaç; kağıt; basın yayın; çimento; gemi; petrol; gıda; dokuma ve deri işkolları olmlak üzere 17 işkolunda yetkili sendika olmayacak. Yetki alabilen toplam 12 sendikanın 11’i Türk-iş’e bağlı sendikalardan oluştu. 41 bağımsız sendikanın ise hiçbiri yetki alamıyor. Bağımsızlar dahil 100 sendika arasında yetki alabilecek 12 sendika ise şöyle: Türk-İş’e bağlı Türk Harb İş, Tes-İş, Demiryol-İş, Türk Deniz-İş, Hava-İş, Haber-İş, Basisen, Türk-Metal, Tarım-İş, Birlik Orman-İş, Türk Maden-İş, Şeker-İş ve Hak-İş’e bağlı Öz Orman-İş.
HAK-İŞ: ÇALIŞMA HAYATINDA KAOSA NEDEN OLACAK
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, sendikaların toplu iş sözleşmesi yetkisi alabilmesi için gerekli iş kolu barajları ile ilgili istatistiklerin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri baz alınarak yayımlanması durumunda, halen toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili pek çok sendikanın baraj altında kalacağını, bu durumunu çalışma hayatında kaosa neden olacağını ifade etti.
Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, sendikaların toplu iş sözleşmesi yetkisi alabilmesi için gerekli olan iş kolu barajları ile ilgili istatistiklerin, Temmuz 2009’dan bu yana yayımlanmadığını, bunun nedenin yetkili sendikanın belirlenmesinde SGK verilerinin esas alınması konusunda yapılan yasal düzenleme olduğunu belirtti.
Yetkili sendikanın belirlenmesinde SGK verilerinin esas alınmasıyla ilgili yasal düzenleme yapılırken ortaya çıkabilecek problemlerin Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda yapılacak düzenleme ile çözüleceğinin varsayıldığını kaydeden Arslan, ancak bu yasal düzenlemenin bugüne kadar bir türlü gerçekleştirilemediğini ifade etti.
Arslan, Ağustos 2010 tarihinden bu yana söz konusu düzenlemeye ilişkin maddenin üç kez ertelendiğini, bu düzenlemeye ilişkin son erteleme yapılırken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, “bu ertelemenin son olduğu, bir daha erteleme yapılmayacağı ve bununla birlikte 2821 ve 2822 sayılı yasaların da değiştirileceği” sözünü verdiğini belirtti.
Bu yasaların değiştirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar sonucunda söz konusu iki kanun birleştirilerek Toplu İş İlişkileri Kanunu adı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Başbakanlığa sevk edildiğini bildiren Arslan, şöyle devam etti: “Ancak Bakanlık, işçi ve işveren konfederasyonlarının hemen hemen tam uzlaşısıyla hazırlanan Toplu İş İlişkileri Kanunu Taslağı, çeşitli çevrelerin baskısı dolayısıyla yaklaşık üç aydır Bakanlar Kurulu gündeminde bekletilmektedir.
Yetkili sendikanın belirlenmesi konusunda SGK verilerinin esas alınmasına ilişkin ertelemenin süresi de bu ay sonunda dolmaktadır. Dolayısıyla önümüzdeki iki gün çalışma hayatı için son derece kritiktir. Toplu İş İlişkileri Kanunu çıkmadan ve mevcut yasalarda yüzde 10 iş kolu barajı devam ederken, sendikaların toplu iş sözleşmesi yetkisi alabilmesi için gerekli olan iş kolu barajları ile ilgili istatistiklerin SGK verileri baz alınarak yayımlanması durumunda, halen toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olan pek çok sendika baraj altında kalacaktır. Çalışma hayatında tam bir kaosa neden olacak, çalışanların büyük bir bölümü sendikasız ve toplu sözleşmesiz kalacaktır. 12 Eylül askeri darbesinin ürünü 2821 ve 2822 sayılı yasalarla cendereye alınmış çalışma hayatı, 12 Eylül’den daha karanlık bir döneme girecektir. 12 Eylül’le hesaplaşmak adına 12 Eylül’ün generallerini yargı önüne çıkarıldığı bir dönemde, 12 Eylül ürünü yasaların değiştirilememesi utanç vericidir. 30 yıldır darbeciler tarafından çalışma hayatına ve topluma dayatılan 12 Eylül ürünü sendikal mevzuat bir an önce değiştirilmeli ve Türkiye bu ayıptan kurtulmalıdır.”
Kaynak : Milliyet – 29 Ocak 2012