2018 -19 fındık sezonu Eylül ayının başında açılmış ve fındık çiftçilerinin AKP hükümetinden beklentileri hüsrana dönüşmüştür. Değişen iklim koşullarının etkisi ile 10 gün kadar erken pazara inen fındık Giresun da 13 TL – 14 TL bandında, Ordu da 11 TL-13 TL bandında, Batı Karadeniz’de ise 10TL – 12 TL bandında Ağustos ayı boyunca alıcı bulmuştur. Eylül ayında bu rakamlar yerinde saymış son günlerde ise bir miktar geri gelmiştir.
İtalya dan Ferrero ‘dan Geldiği İddia Edilen Telefon
Fındık fiyatları ağustos ayı boyunca rekoltenin düşük olması sebebiyle artarak 14 TL’ye kadar artış eğiliminde olmuştur. Bu süreçte AKP hükümetinin TMO’yu devreye sokma gereği duymaması ve müdahil alımlardan piyasa koşullarını gerekçe göstererek vazgeçmesinin ardından İtalya’dan Ferrero’ya bağlı şirketler tarafından gelen telefon fındık fiyatlarının 1,5 Euro da seyrinin önünü açmıştır.
Döviz Kurları Pik Yaparken Fındık Fiyatları Nasıl Oluyor da Dip Yapıyor
Geçen sezon 2,2 – 2,5 Euro fiyatından alıcı bulan fındık bu sezon hangi gerekçelerle aşağıya çekilmiştir? Oysa rekoltenin öngörülen tahminlerin aksine 500 bin tonun altında gerçekleşeceği, döviz hareketlerinin anormal yaşandığı bir ortamda ve fındık üretiminde kullanılan tüm girdiler en az %50 artarken ihracata dayalı bir ürün olan fındık fiyatında göreceli bir artış olması gerekmez mi sorusu hala yanıt bekliyor.

Kaynak: Fındık El Kitapçığı 2018, FINDIK-SEN
AKP Hükümeti TMO’ya Müdahale Alımlarını Bilerek Yaptırmıyor
AKP hükümeti bir önceki sezonda TMO’ya 10,50 TL’den alımlar yaptırmıştı. Bu sene, kapalı kapılar ardında TMO’ya 12,50-13,50 TL bandında müdahil alımları yaptırmayı planlayanlar fındık rekoltesinin düşüklüğüne bağlı olarak piyasada fiyatların öngördükleri seviyeye sezon başlamadan geldiğini görünce geri adım atmak zorunda bırakıldılar. TMO’nun geçen sezondan stoklarında bulunan 79 bin ton fındık için 2018 yılı sonuna kadar satmama kararı fındık çiftçisi lehine gibi gözükse de bu açıklama her tarafa çekilebilecek ucu açık bir açıklama. Pekâlâ sermaye grubu da bu açıklamayı yıl sonundan sonra TMO stoklarındaki fındıklar satışa açık diye yorumlayabilir. Oysa TMO her koşulda fındık çiftçisinin yanında olduğunu göstermek için “gerekirse stoklarımızı yağlığa ayırırız” kararı çıkarabilirdi.
Fındığı Ulusötesi Tarım ve Gıda Şirketlerinin İnisiyatifine Bırakanlar Yerlilik ve Millik Naraları Atıyor
Bir zamanlar fındık çiftçilerin kooperatifi olan Fiskobirlik’in tek başına hakim olduğu ihracatta artık çok uluslu yada ulus ötesi tarım ve gıda şirketleri söz sahibi durumda. Bu şirketlerin sayısı bir elin parmakları kadar az sayıda. Bu şirketler kârlarına kâr katarken hem fındık çiftçisi hem de ülke ekonomisi kaybetmekte. AKP hükümeti bir çok konuda olduğu gibi fındık konusunda da yerlilik ve millilik sınavında sınıfta kalıyor.
Fındık Çiftçisi Az Paraya Ürünü Satarken Tüketici Çok Paraya Alıyor
Fındık çiftçisi neredeyse maliyetine fındık satarken tüketiciler bu fiyatların en az 3-4 katı fazlasına fındık tüketebiliyor. Çikolata fiyatlarının yanına yaklaşılmıyor. Tüketicilerin fındıklı çikolatalara ödediği 100 birimin ancak 2 birimi fındık çiftçisinin cebine giriyor. Şirketler para üstüne para kazanırken hem çiftçiler hem de tüketiciler kaybediyor.

Kaynak: Fındık El Kitapçığı, 2018, FINDIK-SEN
Çözüm Örgütlenmekten Geçiyor
Fındık tedarik zincirinin kaybedenleri ve mutsuzları olan çiftçiler ve tüketicilerin şirketler karşısında menfaatlerini korumanın yolu ekonomik örgütleri olan kooperatiflerde ve hak arama örgütleri olan sendikalarda örgütlenmekten geçiyor.
Fındık Üreticileri Sendikası / Fındık-SEN olarak Tarım Ve Orman Bakanlığı’na ve ülke kamuoyuna Çiftçilerin Cenevre de Birleşmiş Milletler tarafından kabul gören haklarından bir tanesinin de “Tarımsal Üretimde Fiyat ve Piyasa Belirlemede Özgürlük Hakkı” olduğunu ve çiftçilerin bu kapsamda adil bir piyasaya ve tatmin edici bir fiyata ulaşma haklarını hatırlatmak öncelikli görevimizdir.
Fındık-SEN olarak fındıkta tüm tarafların kazanacağı bir formülün peşinde değiliz. Çok iyi bilmeliyiz ki bir tarafta üreten çiftçiler diğer tarafta ürettiklerimizi yok pahasına almaya çalışan şirketler var. Şirketler kazandığında paralar ülke ekonomisine değil çok uluslu ve ulus ötesi şirketlerin havuzuna akmaktadır. Oysa fındık çiftçileri kazanırsa ülke ekonomisi de kazanacaktır.
Umudu Büyütelim! Mücadeleyi Büyütelim!