Bölgedeki Mardin, Batman, Şanlıurfa, Adıyaman ve Şırnak illeri, son 20 yılın en büyük kuraklığını yaşıyor. Uzmanlar ‘Güneydoğu’da kuraklık, toplumsal bir soruna dönüştü. Bölgedeki göçler, kuraklık nedeniyle daha da artıyor’ diyor.
“Geçmiş yıllardan kalma 200 bin YTL borcum var. Bu yılki ekim için 90 bin YTL para harcadım. Şimdi ben ne yapacağım?” Bu sözler kuraklık nedeniyle ürün kaybının yüzde 100’e ulaştığı Güneydoğu’daki bir çiftçiye ait.
Geçen yıl aldığı yağışlarla iyi bir hasat dönemi geçiren Güneydoğu, bu yıl aşırı kuraklık nedeniyle zor günler yaşıyor. Kuru tarımda yüzde 100’e yakın ürün kaybı beklenirken, yağış olmaması sebebiyle hayvancılığın da büyük darbe aldığı belirtiliyor. Artan mazot ve gübre fiyatları ile borç batağına saplanan Güneydoğu köylüsü ise tarlasını kapatıp küçükbaş hayvanını cüzi fiyatlara satıyor. Uzmanlar “Diğer bölgelerdeki yağışlar, Türkiye genelindeki üretimi dengeler belki ama Güneydoğu’da kuraklık, toplumsal bir soruna dönüştü. Bölgedeki göçler, kuraklık nedeniyle daha da artıyor” diyor.
Ürün kaybı yüzde 100’e ulaştı
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki Mardin, Batman, Şanlıurfa, Adıyaman ve Şırnak illeri, son 20 yılın en büyük kuraklığını yaşıyor. Yüzde 70-80 oranında kuru tarım yapılan bölgede en sık üretilen buğday, mercimek ve arpada yüzde 100’e varan ürün kaybı bekleniyor. Çiftçiler, hükümetin bir an önce bölgeyi “afet bölgesi” ilan etmesi gerektiğini belirtirken, tarım ve hayvancılığı bitme noktasına getiren kuraklık, üreticileri göç yollarına düşmeye zorluyor.
TOBB Tarım Sektörü Meclisi Başkan Yardımcısı ve Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Abdülkadir Binici, Şanlıurfa’da kuru tarım yapılan arazilerin yüzde 100’ünün zarar gördüğünü söyledi. Buğday ekilen 2.5 milyon dekar arazinin tamamında kuraklık olduğunu ve hasat yapılamayacağını belirten Binici, 2 milyon dekar arpa ekili arazinin de kuraklık nedeniyle biçerdöver giremez hale geldiğini kaydetti. Binici, mercimekte ise yüzde 80 oranında verimlilik düşüşü yaşandığını, sulu tarım yapılan bazı bölgeler haricinde 500 bin dekarlık ekili alandan ürün alınamayacağını dile getirdi.
Burada toprak ana bize küstü
Mardin Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan da geçen yıl İç Anadolu Bölgesi’nde yaşanan kuraklığın yüzde 30-50 arasında bir ürün kaybına sebep olduğuna dikkat çekerek, “Güneydoğu’da ise toprak ana bize küstü. Herhangi bir ürün alma imkânı kalmadı” dedi. Geçen yıl sulu arazide dönüm başına 600 kilogram buğday alınırken, bu yıl bu rakamın 200 kiloya kadar düştüğünü dile getiren Özkan, kuru tarımda ise ürün kaybının yüzde 100’e ulaştığını söyledi. Tarımda yaşanan olumsuzlukların bölgedeki hayvancılığı da ciddi oranda etkilediğine işaret eden Özkan, şöyle konuştu:
“Yağış olmayınca topraklarda çimlenme olmadı. Köylülerimiz hayvanlarını otlatamadı. Ayrıca arpa ve saman bulmak da çok zor. İnsanlarımız küçükbaş hayvanlarını satıp, göçmeye başladı. Hasat mevsiminin tamamlanacağı temmuz ayından itibaren büyük göçler bekliyoruz. Öte yandan, borçlar ve fakirlik nedeniyle toplumda büyük bir gerilim var.”
Verimli 1 metrekare toprak kalmadı
Adıyaman Ticaret Borsası Başkanı Mahmut Fırat ise Adıyaman ve çevresinde kuru tarım yapılan araziler içinde ürün alınabilecek 1 metrekare bile alan olmadığını vurgulayarak, “Bir çiftçinin 500 dönümlük alanda ekim yapması için 20-222 bin YTL harcama yapması gerekiyor. Şimdi bu maliyetler olduğu gibi kalacak. Durum çok vahim” dedi. Bölgede az da olsa verim alınabilecek araziler olduğunu belirten Fırat, ancak genele bakıldığı zaman kuru tarımın bitme noktasına geldiğini söyledi. Fırat, “Buğday, mercimek, arpa, nohut ve mercimekte üretimimiz sıfıra yakın. Artık GAP’ın bitirilmesini ve işler hale getirilmesini istiyoruz” diye konuştu. Fırat, bölgedeki çiftçilerin banka borçlarının ertelenmesini, mazot ve gübre desteğinin ise artırılması gerektiğini söyledi.
Çiftçiye yeni destek yakında
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar da Doğu ve Güneydoğu’daki kuraklıktan ötürü, hububatın yok denecek kadar az olduğunu belirterek, “Bu durumda bu bölgelerimizden çok yakında büyük göçler başlayabilir” dedi. Bayraktar, “Biz mazot ve gübre destek ödemelerindeki endişelerimizi hükümete ilettik ve destekleri ileriye çektik. Bu yetmez ilave destek bekliyoruz. Üç bakanın çalışması sonucu çiftçiye mazot ve gübre konusunda neler yapabilecekler bunların çalışması içerisindeler. Yeni bir destek maddesi yakında geliyor. Ancak bu bizi memnun edecek mi etmeyecek mi? Bugünden bilemiyoruz. İnşallah çiftçimiz rahatlar” diye konuştu.
Kuraklık, Meclis gündeminde
Bu arada, Demokratik Toplum Partisi (DTP), Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kuraklığın araştırılması için Meclis Araştırma önergesi verdi. Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, kuraklığa karşı gerekli ve yeterli önlem alınmazsa sadece bölgenin değil tüm ülkenin bundan olumsuz etkileneceğini söyledi. Bölgede kuraklıktan etkilenen alanları gezdiklerini ve üreticilerle görüştüklerini anlatan Birdal, “Bölge halkının ağzını bıçak açmıyor. Herkes kara kara haziran-temmuz aylarını yani hasatın yapılacağı, borçların ödeneceği bir yıl sonraki ekilip hesaplarının yapılacağı günleri beklemektedir” dedi.
Kuraklığın boyutunun belirlenmesi için geçen hafta bir toplantı yapan ve bazı köylerde incelemelerde bulunan Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre ise, kuraklık nedeniyle mal varlığının yüzde 40 veya üzerini kaybeden çiftçilere, İl Hasar Tespit Komisyonu’nun yapacağı incelemeler sonucunda yardım yapılacak.
Güneydoğulu çiftçilerin talepleri
– Kuraklıkla boğuşan bölge “afet bölgesi” ilan edilsin
– Yıllardır tartışılan GAP, bir an önce tamamlansın.
– Çiftçilerin banka borçları en az 5 yıl ertelensin.
– Mazot ve gübre desteği artırılsın.
– Dönüm başı 25 kilo tohum desteği verilsin.
Kaynak:08.05.2008 | Aram Ekin Duran | Referans