Hasan Cengiz Yazar-Zeytin-Sen YK.Üyesi-
Türkiye’nin kent nüfusunun hızlı artışı geçen yıl da sürdü. Ekonomik gelişmeye bağlı olarak 2007’de kentlerin toplam nüfusta yüzde 70’de olan payı, 2008’de yüzde 75’e yükseldi. 2007’de 49,7 milyon olan kent nüfusu, bir yıl sonrasında 3,9 milyonluk artışla 53,6 milyon oldu. 2008’de nüfus toplamı 2007’ye göre binde 12,1 oranında artarak 70,5 milyondan 71,5 milyona çıktı. 90 yaşın üzerinde yaşayan 60 bin 176 kişinin 44 bin 446’sı kadın.
Bu tabloya göre kırsal nüfus, nüfusun yüzde 25’ini oluşturuyor. Kaba bir ifadeyle tarım kendisinden üç kat büyük bir nüfusu bakmakla yükümlü.
Uluslararası tekeller işte buradan yola çıkarak endüstriyel tarımı dayatıyorlar.
Daha da ötesi, çiftçileri daha kötü günler bekliyor. Taa ki kentsel nüfus yüzde 95 olana kadar bu işkence devam edecek, ya da bu sürece örgütlerimizle müdahil olacağız.
Bir Yorum
Türkün Öte
Bir zamanlar “kendine yeterli” olduğu için gurur duyduğumuz ülkemizin nasıl genetiği değiştirilmiş ürünlerin açık kapısı olduğunu, zavallı çiftçimizin varını yoğunu satmasına rağmen borcunun yarısını bile karşılayamadığını, bir zamanlar yerli malı haftalarıyla eğitilen okulluların şimdi Amerikan markası taşımayan pabuç veya giysilere burun kıvırdıklarını görüp de bir yurtsever olarak kan ağlamamak mümkün mü?
Ben 66 yaşındayım. Ülkemin yükseleceğini hayal ettim hep. Benim neslimin şahit olduğu geri gidiş tüylerimi ürpertiyor. Prestij kaybına alıştık, umarım toprak kaybını görmek ayıbıyla karşılaşmam ahir ömrümde.