Kıtlık ve açlığın dünyayı tehdit ettiği 21.nci yüzyılda tarım sektörünün önemi giderek artmaktadır. Ülkemiz için ise tarımın stratejik önemi çok daha fazladır. Ne yazık ki ülkemiz ekonomi politikalarında tarım göz ardı edilmektedir.
Ülkemiz tarımının en temel yapısal sorunlarından biri de etkin örgütlenmenin olmamasıdır. Aslında dünyadaki ortak çalışma ve kalkınma örgütlerinin en eski örneklerini barındıran Türkiye’de örgütlenme, yıllar içinde genel politik tercihler sonucu zayıflamış ve etkinliğini yitirmiştir.
TARIMSAL ÖRGÜT: TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ Ülkemiz tarım sektörünün geleceğinin kurgulanmasında, tarımsal piyasaların istikrara kavuşmasında, sürdürülebilirliğin sağlanmasında, üreticilerin gelirlerinin ve refah seviyelerinin yükseltilmesinde kooperatifler ve birliklere önemli görevler düşmektedir. Tarımsal ürünlerde piyasa derinliği yaratacak, ürünün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi büyük çoğunluğunun üretici örgütlerince pazarlanması sağlayacak sistemlere ihtiyaç vardır. Üreticiler gerek yapısal gerekse güncel sorunlarını ancak örgütlenerek çözebilir. Bu örgütlenme, üreticinin olduğu kadar tüketicinin da doğrudan faydasınadır. Bu tür örgütlenmelerin en başında bölge ekonomisinin temel taşlarından TARİŞ gelmektedir. PAMUK ve BÖLGE TARIMINA ETKİSİ Ege Bölgesi’nde üretici pamuk üretmekten vazgeçmektedir. Üretim miktarı son 5 yılda yaklaşık %60 oranında gerilemiştir. Pamuktan vazgeçen onbinlerce çiftçi ailesi alternatif ürünlerde çare aramış ancak bu ürünlerde arz fazlası yaratarak dengelerin daha da bozulmasına yol açmıştır. Pamukta olduğu gibi diğer ürünlerden da kazanç sağlayamayan üreticiler üretimden vazgeçmektedirler. TARİŞ tüm olumsuzluklara rağmen bugüne kadar gerek ortaklarının gerekse diğer üreticiler açısından piyasa düzenleyicisi rolünü başarı ile sürdüre gelmiştir. Ancak bir yandan ekonomik kriz diğer yandan pamuğa yönelik yanlış tarım politikaları TARİŞ’in ana hammaddesi olan pamukta büyük üretim düşüşlerine yol açarken diğer yandan da tam anlamıyla bir üretici örgütlenmesi olan TARİŞ PAMUK BİRLİĞİ’nin ekonomik gücünü giderek zayıflatmıştır. Söz konusu olumsuz sürece yönetimlerden kaynaklanan hatalar da eklenince ortaya vahim bir tablo çıkmıştır. Arz açığı olan ve sıfır gümrük vergisi nedeniyle her yıl ithalatı 1 milyar dolara ulaşan pamuk üretiminin Ege Bölgesi’nde sürdürülebilirliğinin sağlanmasında TARİŞ‘in rolü ve önemi yadsınamaz. TÜKETİCİYE ETKİLERİ Yukarda özetlenen olumsuzluklar ve sebep olduğu üretim kaybı, sadece tarım kesimini ilgilendirmemektedir. Tarımsal üretimin genelinde de geçerli olduğu gibi, olumsuz etki toplumun bütününe sosyo-ekonomik olarak yansımaktadır. Öncelikle tarımsal üretimin dengesi bozulmaktadır. Üretimde kazanç ve dolayısıyla üründe kalite, süreklilik ve adil fiyat sağlanamamaktadır. Bunun sonucunda tüketici, kalitesiz, kayıtdışı ve sağlıksız ürüne zorlanmaktadır. Öte yandan, ekonomik katma değer zinciri bozulduğundan, diğer sektörler doğrudan etkilenmekte, toplumun bütününde satın alma gücü düşmektedir. YAPILMASI GEREKENLER Ekonomi politikası yürütücüleri bu endişe verici durumun farkına varıp bir an önce TARİŞ’in güçlenmesi ve pamuk üretiminin bölgemizde tekrar canlanmasının sağlanması konusunda aktif tavır takınmalıdır. Yanlış düzenlemeler ile gümrük vergisinden muaf tutulmuş ucuz pamuk ithalatının önüne geçilmeli, ihtiyacın üretimle değil ithalatla karşılanması engellenmelidir. Yaşanılan sürece hükümet kayıtsız kalamaz. İZMİR TARIM GRUBU
Kaynak:15-Agustos-2009 Cumartesi- Haber Merkezi