Karadeniz’in güzelim derelerine, çevrenin eşsiz ekosistemini bozan hidro elektrik santraller yapma girişimleri devam ediyor. Yöre halkının kararlı bir şekilde karşı durması ve açılan karşı davalarla mücadele ettiği HES’ler şimdi gözünü Düzce’nin derelerine dikti…
Doğaya zarar veren etkileri kesin ölçülerle tesbit edilmiş olan hidro elektrik santraller ( HES), daha inşaat aşamasında kirletici ve bozucu etkilerini göstermeye başlıyor.
Türkiye’de özellikle Karadeniz bölgesinin dünyanın çok az yerinde rastlanır bir ekosistem çeşitliliği ile gıda ve tarım için önemli genetik çeşitliliğe sahip olduğunu belirtten, yaşam savunucuları, “Kısa vadeli çıkarlar için gündeme getirilen yeni HES projeleri üstüste devereye sokuluyor. Bu girilmedik vadi, kullanılmadık dere bırakılmayacak demektir. Bu prejelerin yapımı aşamasında, ekosistemlerin temel unsuru olan su, dere yataklarından uzaklaştırılmaktadır. Doğu Karadeniz’de inşaat çalışmaları başlayan projeler, daha şimdiden yarattığı büyük tahribatla bölgeyi nelerin beklediğini göstermektedir.” diyerek, zengin biyolojik çeşitliliğe sahip Karadeniz vadilerinin hidroelektrik santrallerini bekleyen HES tehdidine karşı yetkilileri ve yurttaşları doğal çevrenin tahribatına karşı duyarlı olmaya davet ediyor.
Sıra Düzce’nin derelerinde mi?
Düzce’nin Samandere deresinde ve başka derelerde HES çalışmalarının başlatılacağının duyumunu alan yöre halkı ve çevreciler hemen teyakkuza geçti. Derelerde inşat yapımına karşı dava açmaya hazırlanan Düzceliler, kendilerinden önce Rize Ve Trabzonda HES’lere karşı mücadele verenlerle deneyim paylaşıyor.
Samandere bir doğa harikası…
HES’cilerin göz diktiği Samandere, Düzce merkezine 29 km yakınlıkta. Burada kurulu köyün de içinden geçen Samandere deresi, çevresinde özgün ekosisteme ve eşsiz doğal güzelliklere sahip. Samandere üzerinde bulunan şelale Orman Bakanlığınca Tabiat Anıtı olarak ilan edilmiş durumda.
5 haziran 2009/ turnusol.biz