Son aylarda tarım ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artış şekerle devam ediyor. Olumsuz hava şartlarının üretimi baltalaması ve tüketim alışkanlıklarındaki değişimle birlikte buğday, mısır, kahve ve kakao gibi tarım ürünlerinin fiyatı artarken, şeker fiyatları da ‘sınırları’ zorlamaya başladı. Küresel arzın azalması ve Hindistan’da ihracata getirilen sınırlamaların kalkıp kalkmayacağına dair endişelerle, şeker fiyatları 30 yılın en yüksek seviyesini zorlamaya başladı. Analistler, küresel üretim ve tüketim arasındaki uçurumun büyümeye başladığını ve 1970’lerdeki rekorun halen çok altında olmakla birlikte şeker fiyatında 30 yılın en yüksek düzeyinin görülmesinin yakın olduğunu söylüyor.
New York vadeli işlemlerinde mart teslimi ham şekerin fiyatı psikolojik 30 sent/lb seviyesini aştı ve 30.31 sente ulaştı. Rafine edilmiş şekerin fiyatı ise Liffe’de bir günde 5.50 dolar prim yaparak 752.50 dolar/ton seviyesine çıktı. Gün içindeki işlemlerde 29 yılın en yüksek seviyesi test edildi. Fiyatlarda yaşanan rallinin temelinde üç unsur bulunuyor. Birinci, önde gelen üreticilerden Brezilya’nın arzına ilişkin kaygılar. Brezilya’da şeker üreticilerini temsil eden Unica, ülkenin en büyük şeker üretim bölgesi olan güneyde ekim ayının ilk yarısında rekoltenin geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 30 düşerek 26.1 milyon tona indiğini duyurdu. Analistler, dünyanın en büyük üreticisi konumunda olan ülkenin arzında, yağışların artması nedeniyle gelecek yıl da ciddi bir gerileme olacağını düşünüyor. Böylelikle 2011’in ilk altı ayında tatlandırıcı pazarında büyük bir açık oluşabileceği uyarısı yapılıyor.
Hindistan, fiyatlardaki çıkışı destekleyen ikinci unsur. Finans kuruluşu Rabobank, dünyanın ikinci büyük üreticisi Hindistan’da stokların, ülkenin hedeflediği 10 milyon ton seviyesine çok altına gerileyerek 4 milyon tona düştüğünü bildirdi. Stokların azalması nedeniyle Yeni Delhi’nin yerel üreticiyi korumak amacıyla ihracata getirdiği sınırlamaları kaldırmayabileceği endişesi şeker fiyatlarında yaşanan yukarı doğru hareketi hızlandırdı. Daha önce basında yer alan haberlerde, Hindistan’ın bu ayın üçüncü haftasında şeker sevkıyatına başlayabileceği belirtiliyordu. Ancak stoklardaki düşüş haberleri, yatırımcıyı hayal kırıklığına uğrattı.
Rallideki bir diğer etken ise ucuz dolar. ABD Merkez Bankası’nın (FED) dünkü toplantısı öncesinde ucuzlayan dolar şeker fiyatlarının rekor seviyeye çıkmasına yardımcı oldu. VTB Capital’den Andrey Kryuchenkov, doların zayıflamasının şeker fiyatlarında artışa katkıda bulunduğunu çünkü dolar cinsinden işlem gören emtia fiyatlarının cazibesinin arttığını söyledi. Kryuchenkov, FED’in yüz milyarlarca dolarlık tahvil alım programını sonrasında şeker fiyatlarının daha da yükseleceği tahmininde bulundu. Danışmanlık firması Kingsman analistleri de, benzer görüşler dile getiriyor ve ayrıca Hindistan’ın ihracata getirdiği sınırlamaları kaldırmaması halinde şeker fiyatlarının ikiye katlanabileceğini ileri sürüyor.
2030’da şeker tüketimi ikiye katlanacak
Ülkelerin kalkınma hızı arttıkça kişi başına şeker tüketimi de artıyor. Londra Şeker Haftası’nda açıklanan bir rapora göre global şeker tüketimi 20 yıl sonra, şu anki 168 milyon tondan 257 milyon tona çıkacak. Asya’nın dünya şeker tüketimindeki payı yüzde 40’tan yüzde 49’a yükselecek ve 2014 yılına gelindiğinde Çin’in tüketimi AB’yi aşacak. Şeker ticareti yapan Czarnikow tarafından açıklanan ‘2030 yılında şeker’ başlıklı rapora göre, tüketimdeki artış tahmini nüfus artış tahmininden yüzde 1.3 fazla ve bu durum, ülkeler kalkındıkça kişi başına şeker üretiminin arttığını gösteriyor.
2030 yılında Hindistan tek başına dünyadaki şekerin yüzde 17.6’sını ve Çin yüzde 14.7’sini tüketecek. Afrika’da global kullanımdaki payını yüzde 10’dan yüzde 13’e çıkararak, şeker piyasasının önemli oyuncuları arasına girecek. Önümüzdeki 20 yıl boyunca Avrupa ve ABD’de şeker tüketiminin ise yatay bir seyir izlemesi bekleniyor.
Czarnikow’un analizi, gelişmekte olan ülkelerin emtia talebinde giderek artan bir rol oynadığına işaret ediyor. Raporda, artan talebin karşılanabilmesi ve büyüyen pazarın desteklenmesi için daha fazla arazi, verimlilik ve altyapı yatırımına gereksinim olduğu ifade ediliyor. Ancak Czarnikow, üretime yeteri kadar yatırım yapılmasını teşvik etmek amacıyla uzun vadede fiyatların 22 sent/pound seviyesinin üzerinde kalması gerektiğini bildirdi. Yani şeker fiyatlarının, ortalama fiyatın 10 sent olduğu son 25 yılın iki kat üzerinde seyretmesi gerekiyor.
Bu görüş, fiyatlardaki artış beklentisini destekliyor. Piyasadaki işlemcilerin büyük bir kısmı, üretimin azalması ve stokların düşmesi nedeniyle şeker fiyatlarının daha önceden test ettiği 30 yılın en yüksek düzeyi olan 30.4 sent/poundu birkaç hafta içinde geçeceğini düşünüyor. Şeker fiyatları, mayıs ayından bu yana yüzde 125 yükseldi.
Kaynak : Kobiden – 4 Kasım 2010