Şerif Karataş
Türkşeker’deki özelleştirmeye Danıştay ‘dur’ dedi. Özelleştirme Yüksek Kurulu ise kararında ısrarcı. Şeker fabrikalar coğrafi gruplara ayılarak özelleştirilecek
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK) 8 Ekim 2007 tarihli Türkşeker’deki kamu hisselerinin tamamını özelleştirme programına aldığı karar Danıştay tarafından durduruldu. Karara göre yeni bir özelleştirme programı hazırlayan ÖYK şu açıklamayı yaptı: “Türk Şeker AŞ’ye ait şeker fabrikaları coğrafi bazlı portföy grupları halinde özelleştirilecek. Özelleştirme süreci iki yıl içinde tamamlanacak.”
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kars, Erciş, Ağrı, Muş ve Erzurum şeker fabrikalarından oluşan Portföy A grubunu varlık satışı yöntemiyle bir bütün olarak satışa sundu. Pazarlık usulü yapılacak satışla ilgili son teklif tarihi 27 Kasım olarak belirlendi.
Şeker-İş Sendikası ise, daha önce hazırladığı ‘Şekerde özelleştirme gerçeği’ adlı raporu bir kez daha kamuoyuna hatırlatıyor. Pancarın ülke için öneminin hatırlatıldığı raporda, yapılacak özelleştirmeden 10 milyon insanın etkileneceğine dikkat çekiliyor.
Şeker fabrikalarında yapılacak olan özelleştirme ile beraber yeni bir göç dalgasının kaçınılmaz olduğunun vurgulandığı raporda, Türkşeker bünyesinde bulunan yan tesisler, alkol fabrikası, şeker enstitüsü tohum ve tarım işletmeleri gibi birimlerin de kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bildirildi. Bununla da 6 milyon insan doğrudan etkilenecek.
Sendika özelleştirmenin, uygulamasının kalkınmada öncelikli yörelerde uygulanacak olan bölgesel kalkınma stratejisini de sekteye uğratacağına dikkat çekiyor.
Özeleştirmenin acı sonuçları
Şeker İş Sendikası özelleştirmenin ‘tad bozacağını’ şu gerekçelerle açıklayarak, özelleştirmeye karşı çıkıyor:
* Pancar tarımı ve pancar şekeri sektörü en fazla istihdam yaratan, yan sektörlere büyük katkı sağlayan, en fazla çiftçi geliri sağlayan sektördür. Bu sektör ülkemizde yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmakta, taşımacılık sektörüne yılda 25 milyon ton iş hacmi sağlamaktadır. Geçimini doğrudan veya dolaylı olarak sektörle ilişkilendirmiş 10 milyon insanımızın iş ve ekmek kapısıdır. Bu özellikleri nedeniyle sektör tüm dünyada desteklenip korunmaktadır. Türkiye, bu sektörü desteklemeyen tek ülkedir.
* Türkşeker’in tamamının özelleştirme programına alınmasını öngören karar, Türkiye’nin şeker sektöründen çekilmesine, pazar haline gelmesine vesile olacak riskler içermektedir. Türkşeker’in tümüyle özelleştirme programına alınması durumunda da yine verimli ve kârlı fabrikalar satılacak, özellikle doğu bölgelerimizde sosyal amaçlarla kurulan, yörelerinin tek istihdam alanı niteliğinde olan ve yöre ekonomisinin temelini oluşturan fabrikaların ise satılamayarak kapanmalarına neden olacaktır. Dolayısıyla bu karar, kârlı fabrikaların öncelikli satışı ile aynı sonuçları doğuracaktır.
* Kârlı fabrikaların özelleştirilmesi, diğerlerinin ise satılamaması halinde; kalan Türkşeker fabrikalarının ortalama şeker üretim maliyetleri 2.5 YTL/Kg. civarına yükselecektir. Çoğunluğu eski teknoloji ile düşük ölçekle üretim yapan sosyal amaçlı bu fabrikalar pazar avantajlarını kaybedeceklerinden, yatırım değeri 3-4 milyar YTL olan 15-18 arasında fabrika kapanmak zorunda kalacak, Türkşeker bünyesindeki makine fabrikaları, EMAF, tohum fabrikası, şeker enstitüsü, tarım işletmeleri gibi tesislerin de işletilme imkanı kalmayacaktır.
* AB şeker reformu ile pancar şekeri üreticisi ülke sayısının 6’ya düşürülmesi hedeflendiğinden, dünya piyasasında şeker açığı oluşacak ve borsa fiyatları yükselecektir. Tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına ve enerji tarımına yönelme eğilimlerinin artması nedeniyle şeker hammaddelerinin biyoetanol üretiminde kullanılması da fiyat artışını hızlandıracaktır. Bu durum, mevcut pancar kotasını ülkemiz şeker ihtiyacı doğrultusunda koruyabildiği sürece Türkiye için özellikle Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine coğrafi yakınlığı açısından büyük bir avantaj oluşturacaktır. Aksi takdirde AB’ye tam üyelik durumunda ülkemiz mevcut şeker kotasını da kaybederek sektörden çekilmek zorunda kalabilecektir. (İstanbul/EVRENSEL)
100 milyon dolarlık ‘ihracat’ zararı
Şekerli mamul ihracatçılarını desteklemek için dünya fiyatlarından verilen şeker, Türkşeker’in karını eritiyor. Artık ihracatçıya verilen şeker nedeniyle oluşan zararı hazine tarafından karşılanmayan Türkşeker, geçen yılı 3 milyon 74 bin YTL kâr ile kapattı. Görev zararı önceden olduğu gibi Hazine’ce karşılansaydı, şirket, 131.9 milyon YTL kâr açıklayacaktı. Şekerli mamul ihracatçılarına, ihracatta rekabet gücü kazandırmak amacıyla, dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında, yurt içinde dünya fiyatlarından şeker alma imkanı sağlanıyor. Önceki yıllarda, şeker fabrikalarının söz konusu ihracatçılara dünya fiyatlarından verdiği şekere ilişkin fiyat farkı, görev zararı olarak hazine tarafından karşılanırken, şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamına alınmasından sonra bu uygulama kaldırıldı.
Özelleştirme süreci
Sendikanın verdiği hukuki mücadele sonucunda 2006 yılında özelleştirme kapsamından çıkartılarak Türkşeker’e devredilen kimi şeker fabrikaları AKP Hükümeti tarafından 9 Ekim 2007 tarihinden itibaren kamu hisselerinin tamamı yeniden özeleştirme kapsamına aldı. 25’i kamuya, 6 tanesi Pankobirlik, 2 tanesi özel sektöre ait toplam 33 şeker fabrikası mevcut. Bütün şeker fabrikalarında günlük pancar işleme kapasitesi 130 bin ton civarında. 2000 yılında özelleştirme kapsamına alınan Türkşeker, 2004 yılında Amasya ve Kütahya, 2005 yılında Adapazarı Şeker Fabrikaları özelleştirildi. Sendika, özelleştirme politikalarını terk edilerek, fabrikaların modernizasyonun yapılması ve istihdam korunarak fabrikaların yaşatılmasını talep ediyor.
AB ülkeleri şeker üreticisini destekliyor
Şeker-İş Sendikası tarafından hazırlanan özelleştirme raporunda, “AB üyeleri şeker rejimi reformu” gündeme geldiği tarihten itibaren, şeker üreticisi ülkeler sürekli olarak şeker üretimlerini artırdıklarını ortaya koyuyor.
Fransa’nın 1994 ve 1995 yıllarında şeker sektörün yapılan özelleştirmelerin ardından son yıllarda kamulaştırma eğilimine girildiği de raporda ifade edildi.
Özel sektörün elindeki şeker fabrikalarının büyük çoğunluğunun kooperatiflere devredilerek, 2007- 2008 yıllarında çiftçi hisseleri yüzde 62 oranına yükseltildiği bildirildi.
Bölgenin can damarı şeker fabrikaları
Şeker fabrikaları Doğu Anadolu Bölgesi için önemli bir sanayi kuruluşu. 2006 yılında bölge ekonomisine katkısı yıllık 542 milyon YTL oldu. Bölgenin birçok ilinde bulunan şeker fabrikaları ildeki tek sanayii kuruluşu olma özelliğini taşıyor. Bunun içinde şeker fabrikaları bölgenin can damarı konumunda. Bölgeler arasında eşitsizliği gidereceğini söyleyen mevcut hükümet, özelleştirme politikalarıyla söylediğinin tersi bir süreci başlatmış durumda! Sendika tarafından hazırlanan raporda fabrikaların bölge için önemine değinildi. Şeker fabrikaların durumunun da yer aldığı raporda 2006 yılında fabrikaların bulunduğu yöreye sağladığı ekonomik katkı ve işlediklerin pancar miktarı da yer aldı.
Ağrı Şeker Fabrikası: Fabrikada 446 daimi, 370 geçici işçi ve 177 memur istihdam edilmekte. Yöre ekonomisine katkısı yılda, 50 milyon YTL.
Elazığ Şeker Fabrikası: Elazığ, Diyarbakır, Tunceli illerinde yetiştirilen pancar bu fabrikada işlenmekte. Fabrikada 242 daimi, 307 geçici işçi ve 167 memur istihdam edilmekte. Yöreye ekonomik katkısı yıllık 66 milyon YTL.
Elbistan Şeker Fabrikası: 349 daimi, 462 geçici toplam 811 işçi ile 96 memur istihdam edilmekte. Yöreye ekonomik katkısı yılda 37 milyon YTL.
Erciş Şeker Fabrikası: 420 daimi, 287 geçici işçi ile 97 memur istihdam edilmekte. Yöreye ekonomik katkısı 47 milyon YTL.
Erzincan Şeker Fabrikası: 263 daimi, 200 geçici işçi ile 125 memur istihdam edilmekte. Yöre ekonomisine katkısı yılda 35 milyon YTL. Fabrika bünyesinde kurulan makine fabrikasında 80 işçi ve 21 memur istihdam edilmekte. Yöreye yılda 6 milyon YTL ekonomik katkı sağlamakta.
Erzurum Şeker Fabrikası: 430 daimi, 200 geçici işçi ile 109 memur istihdam edilmekte. Yöreye ekonomik katkısı 42 milyon YTL.
Kars Şeker Fabrikası: 245 daimi, 92 geçici işçi ile 81 memur istihdam edilmekte. Yöreye yılda 22 milyon YTL ekonomik katkı sağlamakta.
Malatya Şeker Fabrikası: 306 daimi, 235 geçici işçi ile 133 memur istihdam edilmekte. Yöreye ekonomik katkısı yılda 108 milyon YTL.
Muş Şeker Fabrikası: 800 işçi ve 200 memur istihdam edilmekte. Yöreye ekonomik katkısı, yılda 35 milyon YTL.
Şeker-İş iptal davası açtı
Şeker-İş Sendikası Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) Türkşeker’e ait Kars, Erciş, Ağrı, Muş ve Erzurum Şeker Fabrikalarının satışı için çıktığı ihale için iptal davası açtı.
Şeker-İş Sendikası tarafından, teklifleri 27 Kasım’da alınacak özelleştirmenin iptali için Danıştay’da açılan davada, ÖİB’nin danışman konsorsiyuma hazırlattığı raporda yer verilen, fabrikaların ayrı ayrı satılmasının sakıncaları başta olmak üzere sektörün çökmesini önleyecek tekliflerin hiçbirine uyulmadığı belirtildi.
Türkşeker’in ülke ekonomisine yılda yaklaşık 500-550 milyon dolar katma değer yarattığı belirtilen dava dilekçesinde, ihalenin dayanağını oluşturan 8 Ekim 2007 tarihli ÖYK kararının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay tarafından yürütmenin durdurulması kararı verildiği anımsatıldı. (Ankara/ANKA)
6/10/2008- Evrensel
Bir Yorum
tuncer say
erzincan şeker fabrikası çalışanı olarak fabrikamızı ve memleketimizi çok seviyoruz erzincan şeker fabrikasının erzincanımıza sağladığı katma değeri göz ardı etmek mümkün değildir bunu tüm esnafımızın ve tüm yöre halkımızın benimsemesi ve erzincan şeker fabrikasına sahip çıkması gerekmektedir şuna inanıyorum ki erzincan şeker fabrikasının satılması kapatılması anlamına gelecektir bunu iplik fabriksı ve tercan ayakkabı fabrikası gerçeklerinde gördük sayın millet vekillerim ve bakanım erzincan a şöyle kuşbakışı bakın akalım erzincan ın şeker fabrikasından başka nesi var kaç kişiye hitap ediyor kimlere istihdam sağlıyor bu millet bu işçi bu çiftçi kamyoncu traktörcü amele hatta ve hatta fabrikamızın çöpünü alan çöpçü size oyunu ne için verdi yani herşey tüm vaadler millet vekili oluncaya kadar mıydı ama bu milletin tekrar karşısına geçiceksiniz bunu unutmayın ama artık bu milleti boş vaadlerle kandıramıyıcaksınız erzincanı biz tüm güzellikleriyle seviyoruz sadece oyları için değil sizlerinde bunu idrak edeceğinize eminim saygılar sunuyorum