Güney Afrika’da devam eden BM İklim Zirvesi’nde bir kez daha sonuçsuzluğa doğru gidilirken, protesto gösterisi yapan bir grup Greenpeace üyesi gözaltına alındı.
Güney Afrika’nın Durban şehrinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi sırasında toplantıların yapıldığı yapının dış duvarlarından birine tırmanan protestocular gözaltına alındı.
İklim Zirvesi toplantılarında, iklim değişikliğine yol açtığı düşünülen sera gazı salımlarını azaltma konusunda farklı ülkelerin temsilcileri tarafından görüş ve öneriler açıklanırken, zirveden elle tutulur bir karar çıkacağına dair umutlar giderek azalıyor. Bunun temel nedenlerinden biri, sera gazı salımları açısından ilk iki sırada yer alan ABD ve Çin’in somut taahütlerde bulunmaktan kaçınması. Çin, belirli bir süre içinde yapacağı yatırımlarla ilgili bir taahhütte bulunmasına karşın, salım azaltma hedefleri konusunda taahhütte bulunmuyor. Çin, 2020’ye kadar 1.57 trilyon dolarlık bir bütçeyi temiz enerjiye ve temiz yatırımlara ayırma sözü vermiş durumda. ABD yetkilileri ise Çin’in salım azaltma hedefleriyle ilgili taahhütte bulunmaması halinde Kyoto Protokolü’nün dışında kalmaya devam edeceklerini belirtiyorlar.
Bu arada, Kanada, Rusya ve Japonya, Kyoto Protokolü çerçevesinde önümüzdeki yıla kadar geçerli taahütlerini devam ettirmeyeceklerini açıklamış durumdalar. Avrupa Birliği ise, küresel ısınmayı engelleyecek yeni bir küresel anlaşma yapılması gerektiğini savunuyor.
Bugün (5 Aralık) protesto gösterilerinin bir parçası olarak Zirve merkezini oluşturan yapılardan birinin dış duvarına tırmanan bir grup Greenpeace üyesi gözaltına alınırken, Greenpeace Direktörü Kumi Naidoo yaptığı açıklamada, “İklim değişikliğine karşı zengin ve yoksul ülkelerin birlikte hareket etmesi, geleceğimizi güvence altına alacak. Birlikte hareket edilmemesi halinde ise, evet, bedeli ilk ve en kötü biçimde ödeyen yoksul ülkeler olacak, ama eninde sonunda hepimizin çocuklarının geleceği yok edilecek” dedi.
“Kyoto protokolü” nedir
11 Aralık 1997’de Japonya’nın Kyoto şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Mevzuat Toplantısı’nda kabul edilen “Kyoto Protokolü”, dört farklı sera gazı (karbondioksit, metan, nitrooksit, sülfür hexaflorid) salımının belirli taahhütler dahilinde azaltılmasını öngörüyor. Protokolü imzalayan ülkeler, belirledikleri hedeflere göre farklı gruplarda toplanırken, salım azaltmada somut taahhütte bulunan ülke sayısı 36 ile sınırlı. Bu 36 ülke, salımları 1990’daki miktarın yüzde 5.2 altına indireceklerini açıklamışlardı. Diğer ülkeler için ise genel hedefler geçerli.
16 Şubat 2005’de yürürlüğe giren Kyoto Protokolü, 191 devlet tarafından kabul edilmiş durumda. Protokolü kabul etmeyen ülkeler, ABD, Afganistan, Andorra ve Güney Sudan.
Kyoto Protokolü çerçevesinde somut taahhütte bulunan ülkelerin büyük bir bölümü AB üyesi ve AB üyeliğine aday ülkelerden oluşuyor. Bu ülkelerin yanı sıra, Japonya, Kanada, Yeni Zelanda, isviçre, Ukrayna ve Rusya da bu grupta yer alan ülkeler arasında.
Kaynak: http://www.imc-tv.com – 5 Aralık 2011