Tütün-Sen tütüncülüğe ilişkin son yasal değişikliğe ilişkin bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada son 15 yıllık gelişmeler özetlendi ve uluslararası tekellerin çıkarlarına hizmet eden, Türk tütüncülüğünü de bitiren uygulamalara, bu yasayla son noktanın konulacağı ifade edildi.
Açıklama şöyle:
2002 yılında 4733 sayılı Tütün Yasası çıkarılmıştı, TEKEL’in destekleme alımları yapması engellenmiş ve piyasadan el çektirilerek, 2008 yılında özelleştirilmişti. Ardından,Yaprak İşleme Müdürlükleri de kapatılmıştı. Artık, tütün ve tütüncülüğümüz küresel dev sigara şirketlerinin ve tütün kartellerinin hizmetindeydi. Devletin garantör rolü bile oynamadığı bir sistemde sözleşmeli üreticilik dönemine geçilmişti. Yasa’da sözleşmeli üreticilik dışında ikinci satış yöntemi Açık Artırmalı Satış Sistemi’ydi. Alıcı firmalarla yapılan sözleşmeye bağlı olmadan üretilen tütünler ve sözleşme fazlası tütünler için düşünülmüştü. Bu güne kadar hiç uygulanmayan bu sistem sarmalık tütünlerin üretilmesine gerekçe oluşturacağı düşüncesiyle çıkarılmak istenen torba yasayla kaldırılmak istenmektedir.
Tekel’in kapatılmasıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu tütünlerine şirketlerin ilgisinin kalmayacağı biliniyordu. Bu bölgedeki tütüncüleri tütün üretmekten vazgeçirebilmek için ARIP (Agricultural Reform Implementation Project – Tarım Reformu Uygulama Projesi) uygulanmaya başlandı ve tütüne alternatif ürünlere geçiş desteklendi. Adıyaman, Batman, Bitlis, Burdur, Diyarbakır, Hatay, Mardin, Muş ve Trabzon’da üç yıl 2009, 2010 ve 2011 yıllarında bu proje kapsamında 105 bin 175 tütün üreticisi hedeflendi. Ancak, 39 bin 458 üretici başvuru yaptı. Proje başarılı olamadı, çünkü kıraç toprakların ürünü olan tütünün alternatifi bir başka ürün yoktu. Başka çareleri olmadığı için tütüncüler bildikleri işi yapmaya, mesleklerini sürdürmeye yani tütün üretmeye devam ettiler. Böylece, Anadolu topraklarına özgün tek başına içilebilir özelliği olan tütünlerini yaşatmış oldular. Bölgede sarmalık tütün üretimi giderek arttı, nedeni ise 2010 yılından sonra sigara fiyatlarına yüksek vergiler konulmasıydı.
Çıkarılmak istenen torba yasada, alıcı firmayla sözleşme yapmadan üreticiler tütün üretemeyecekler. Yazılı sözleşme yaparak ürettiklerinde sözleşmeye aykırı davranmaları halinde 3 bin liradan 30 bin liraya kadar ceza ödeyecekler; Sözleşme dışı tütün ürettikleri takdirde 5 bin ila 20 bin arası ceza ödemek zorunda kalacaklardır. Kendi tüketimleri için 50 kg. saklı kalmak kaydıyla, sarmalık kıyılmış tütün üretenler ile satan, satışa arz eden, nakleden veya bulunduranlara 5 bin liradan 50 bin liraya kadar para cezası verilecektir. Ayrıca ticari amaçla; makaron veya yaprak sigara kağıdını, içine kıyılmış tütün, parçalanmış tütün ya da tütün harici herhangi bir madde doldurulmuş olarak, satanlara, satışa arz edenlere , nakleden veya bulunduranlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilecektir.
Tütün Eksperleri Derneği, 2017 mahsulünün en az 20 milyon kg. olduğunu, ayrıca kayıt dışı stokların bulunduğunu söylemektedir. Bu yasa çıktığı andan itibaren 20 binden fazla tütüncü aile cezalı duruma mı düşecek? Tütünlerine el konulduğunda bu aileler açlığa mı mahkum olacak?
Tütün Yasası çıkarıldığı 2002 yılında 405 bin 882 üretici 159 bin 221 bin ton tütün üretiyordu. 2016 yılına geldiğimizde 60 bin üretici kalmış, 62 bin ton tütün üretilmişti. Yüz yıllar boyu dünyanın her yerinde aranan tütünlerimizden yapılmış sigaralar artık ülkemizde bile bulunamıyor. Bu toprağın kazandırdığı özellikleriyle, hala içimine devam edilen sadece sarmalık tütünler kalmıştı. Küresel sigara tekellerinin ve tütün kartellerinin kar hırsı ve hükümetin vergi alma isteğiyle sıra sarmalık tütünlerimizin bitirilmesindeydi.
Açık Artırmalı Satış Sistemi kaldırılarak, tütün üretiminin sadece şirketlerle yazılı sözleşme yapanlar tarafından ürettirilmesi, sözleşme yapmayan üreticilere yasak konulması üreticilerin üretemez duruma düşürülmesi demektir. Bölgede küresel tütün kartellerinin ve onların temsilcilerinin üreticilerle sözleşme yapmayacakları bilinmektedir ve onun için ARİP projesi uygulanmıştır. Kaldı ki, üzerine yüksek vergiler konulmuş sarmalık tütünleri tüketiciler de talep etmeyeceklerdir. Bu topraklara özgü, bu toprakların önemli bir değeri olan sarmalık tütünler sigaradan alınan vergilerin çok altında düşük vergiler alınarak yaşatılabilir, yaşatılmadır.
Tütün Üreticileri Sendikası olarak diyoruz ki; sağlığa zararları bilinen tütünün üretilmesini, tüketilmesini, pazarlanmasını denetleyecek TEKEL gibi bir kurumun tekrar oluşturulması gerçek çözüm olacaktır. Ne üreticilerimiz, ne tüketicilerimiz küresel dev sigara tekellerinin insafına terk edilmemelidir.
Ali Bülent Erdem
Tütün Sen Genel Başkanı