Bilerek büyük harfle yazıyorum ki, iyi görülsün ve okunsun…
“ZEYTİN YAĞI İTHAL LOBİSİ” yine yaptı yapacağını ve ithal yağlar İzmir kapılarına dayandı. İzmir Gümrüğün deki yaklaşık 300 tonluk ilk parti zeytinyağı raflardaki yerini almak için gün sayıyordu ki; ithalcilerin beklemedikleri bir olay başlarına geldi ve Tarım İl Müdürlüğü ithal yağlar için kalitesiz raporu verdi.
Lobi şimdi ikinci bir tahlil ve analiz için çalışmalar yapıyor. Olumsuz çıkan ilk tahlillerin bir başka anlamı da bu yağlar kalitesiz. Yani ithal lobisi İspanyol’un yemediği kalitesiz yağları Türk tüketicisine reva görmüş.
Sektörün gerçek temsilcileri bu ithalata iyi niyetli olarak bakmıyorlar. Amaç, zeytin üreticisinin üzerinde tedirginlik yaratarak, piyasaları kırmak! Yoksa ortada ithalatı gerektirecek hiçbir mücbir sebep yok. Yağ-murlar iyi gitti ve ağaçlar çok güzel çiçek-lendi. Tahmin-ler bu yılki re-koltenin hem iç, hem de dış pazarın ihtiya-cını çok rahat kar-şılayacağı yönünde.
Zeytin üretimi Türkiye’nin doğru düzgün ayakta kalmış tek tarım ürünü. Geleceğin altını hatta ondan da değerli… Bu ithalat söylemleri ve eylemleri üreticinin hem yeni fidanlar dikmesini önlerken, hem de gelecekte zeytin üretiminde dünyada iki numara olmayı hedefleyen Türkiye’nin ayağına çelme takmaktadır.
Ege Tv’deki Haftalık programında da çok söylemiştim “su uyur ithal lobisi uyumaz” diye. Uyumadıklarını yine gösterdiler.
Şimdi bende merakla bekliyorum. İlk tahlillerde “kalitesiz” raporu alan ve bizim standartlarımıza uymayan bu İspanya menşe ili yağlar ikinci tetkiklerde nasıl bir not alacak. En çok merak ettiğimde şayet ittirme ve kaktırmayla bu yağlar Türkiye ye girerse hangi marka altında satılacak ve etiketinde “İspanya’dan ithal edilmiştir” yazısı bulunacak mı?
Kaynak : Milliyet – 10 Haziran 2011