50’yi aşkın vadiden gelenler, sayısı 1700’ü aşan dere ve akarsuda, bölge insanlarına, kültür mirasına ve doğaya zarar veren hidroelektrik santral (HES) ve baraj inşaatını protesto etmek için Çevre ve Orman Bakanlığı önünde bir araya geldi
Türkiye Su Meclisi’ni oluşturan, bugüne kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinde HES ve barajlara karşı yerel kampanyalar yürüten gruplar Çevre ve Orman Bakanlığı önüde ilk defa ortak bir protesto gerçekleştirerek “Dere soykırımını durdur!” mesajını verdi. Yapılan açıklamada, yürüttüğü su politikasındaki kabul edilemez yanlışlar nedeniyle Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun görevden alınması talep edildi.
Doğu Karadeniz Vadileri, Yuvarlakçay, Hasankeyf, Göksu Vadisi, Munzur Vadisi, Düzce, Küre Dağları, Çoruh Havzası, Macahel, Eskişehir, Allianoi, Havran ve Batı Toroslar’dan gelenler Bakanlık önünde bir araya geldi. Protesto sırasında her bir dereyi temsiien “Eroğlu’nu Durdur!” ve “Dere Soykırımını Durdur!” pankartları taşındı. Katılımcıların bazıları HES ve baraj projeleri nedeniyle kaybolan yerel kültürleri temsiien basın açıklamasına yerel kıyafetleriyle iştirak etti. Verilen fotoğrafta, Havran Çayı’ndaki mağaraları sular altında kalan yarasaların ve Hasankeyf’te yaşayan Kaplumbağa Rafet’in dev kuklaları da yer aldı.
Türkiye Su Meclisi adına açıklama yapan Yakup Okumuşoğlu, “Türkiye coğrafyası, tarihin hiç görmediği bir doğa yıkımının içinden geçmektedir. Bu yıkımın nedeni, binlerce yıldır bu topraklara hayat veren dere ve akarsuların HES ve baraj inşaatlarına konu edilmesidir. Sayısı 1700’ü aşan dere ve akarsuda, bölge insanlarına, kültür mirasına ve doğaya olumsuz etkileri dikkate alınmadan kaynağından denize kadar peşi sıra birden fazla HES ve baraj inşaatı planlanmış, pek çoğunun ise inşaatına başlanmıştır. Türkiye’nin dereleri, su havzaları, bu akıl dışı uygulama ile ranta teslim edilmiş, doğal kaynaklarımız sermayenin işgali altına sokulmuştur. Uygulamanın hukuk dişiliği açılan onlarca dava ile tespit edilmiştir. Ancak mahkeme kararlarına rağmen Bakanlık aynı yanlış uygulamayı tekrarlayan işlemlere imza atmaya devam etmektedir. Mahkeme kararlarına rağmen yenilenen işlemler nedeni ile HES inşaatları bir türlü durdurulamamaktadır. Bu uygulama ile Anadolu’nun yaşam kaynağı dere ve akarsularımız adeta bir soykırımın içinden geçmektedir,” açıklamasında bulundu.