Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, sütle ilgili tartışmalar konusunda, ”Hayvancılıkta da tarımda da bilen de konuşuyor bilmeyen de. Televizyonda filan seyrediyorsunuz. Çıkıyorlar, sütle ilgili konuşuyorlar. Tabii biz çekirdekten bu sektörün içindeyiz. Bu konuyla ilgili bilgi sahibi olanları da emek sahibi olanları da az çok biliyoruz, tanıyoruz” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, sütle ilgili tartışmalar konusunda, ”Hayvancılıkta da tarımda da bilen de konuşuyor bilmeyen de. Televizyonda filan seyrediyorsunuz. Çıkıyorlar, sütle ilgili konuşuyorlar. Tabii biz çekirdekten bu sektörün içindeyiz. Bu konuyla ilgili bilgi sahibi olanları da emek sahibi olanları da az çok biliyoruz, tanıyoruz” dedi.
Bakan Eker, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR), tarafından düzenlenen Bursa sektör buluşmasında yaptığı konuşmada, sütle ilgili tartışmaları değerlendirdi.
Kendilerinin çekirdekten bu sektörün içinde olduklarını ifade eden Eker, ”Hayvancılıkta da tarımda da bilen de konuşuyor bilmeyen de. Televizyonda filan seyrediyorsunuz çıkıyorlar, sütle ilgili konuşuyorlar. Tabii biz çekirdekten bu sektörün içindeyiz. Bu konuyla ilgili bilgi sahibi olanları da emek sahibi olanları da az çok biliyoruz. tanıyoruz. Onlarla birlikte oturmuşluğumuz kalkmışlığımız var” ifadesini kullandı.
Sektörle ilgili hiç alakası bulunmayanların çıkıp açıklama yaptığını belirten Eker, şöyle devam etti:
”Hiç alakası olmayan biri kalkıyor, öyle şeyler söylüyor ki ve maalesef kafa karıştırıyor. İnsanların yedikleri ve içtikleriyle çok haksız bir şekilde sorunlu hale getiriyorlar. Tamamen haksız, ama beni bağışlasınlar bu konuyla ilgili uzmanlarımız, hocalarımız başta olmak üzere konunun uzmanları başta olmak üzere, sanayiciler başta olmak üzere, onlar da susuyor. Sessiz, o yanlış sözleri söyleyenlerin, sarf edenlerin söyledikleri yanlışlar enformatik bir kirlilik oluşturuyor.
Çünkü insanların, televizyonlarda konuşulanlarla maalesef algıları, kanaatleri oluşuyor. Modern birey böyle. Gazete manşetleriyle, başlıklarıyla veya internet sitelerinde yazılan başlıklarla bilgileri, kanaatleri oluşuyor. doğrular söylenmiyor. Birkaç kişi toplasanız, üçü dördü de geçmez, Bu konularla ilgili onlar konuşuyor. İnanın bir tanesi ne süt uzmanıdır, ne de hayvancılık uzmanıdır. Kimsede çıkıp söylemiyor. Arkadaş, sen bu sütü nerede öğrendin, sen bu tarımı, hayvancılığı nerede öğrendin de kalkıyorsun tarımla hayvancılıkla sütle ilgili bu kadar rahat kanaatlerini, görüşlerini söylüyorsun ve toplumu yanlış bir yere götürüyorsun.”
Günü iyi anlamak için nereden nereye gelindiğinin iyi bilinmesi gerektiğini belirten Eker, şöyle devam etti:
”Türkiye, bundan 9 sene önce 100 tane çalışanının 35 tanesinin tarım sektöründe çalıştığı bir yapıya sahipti. 24 milyon hektar arazide Türkiye tarım yapıyordu. 7,5 milyon insan tarımda çalışıyordu ve karşılığında 23 milyar dolarlık bir hasıla elde ediyordu. Bu hasıla ile de Türkiye dünyanın 90 ülkesi arasında 11’inci sıradaydı. Verimliliği son derece düşük bir tarımsal faaliyet sürdürülüyordu. Hayvancılığın payı da çok düşük seviyedeydi.”
Aldıkları tedbirlerle, geliştirdikleri stratejik bakış açısıyla bugün çok önemli bir duruma geldiklerini dile getiren Bakan Eker, şöyle devam etti:
”İftiharla söylüyorum; bugün daha az insan tarımda çalışıyor, aynı alanda tarım yapıyor ve bugün ürettiğimiz tarımsal hasıla 62 milyar dolar. Yani bizzat tarımsal hasılamız arttı. Bugün Avrupa ülkeleri arasında birinci ülkeyiz, bunu rahatlıkla her tarafta göğsünüzü gere gere söyleyebilirsiniz. Türkiye tarım sektörü hasılası itibarıyla bugün Avrupa ülkeleri arasında bir, dünya ülkeleri içerisinde de 7. sıraya geldi, oturdu. Bir yıl değil, son yılda. 2008’den bu yana, buraya geldi, oturdu. Verimliği arttırdık.”
-”Önemli olan sayı değil, verim”-
Eker, ”Eskiden deniyordu ki ‘Türkiye tarım ülkesi’. Arkadaşlar size soruyorum, Türkiye tarım ülkesiyse neden Cumhuriyet’in kuruluşundan ancak 83 sene sonra ancak bir tarım kanunu çıkardı. Bana bu sorunun cevabını birisi versin. Tarım Kanunu, bir ülkenin tarım ile ilgili bakış açısını ortaya koyuyor. Bunu biz çıkardık 2006 yılında. Sadece bununla kalmadık 14 tane kanun çıkardık tarım ile ilgili” dedi.
Türkiye’de 9 sene önce yaklaşık 10 milyon sığır olduğunu hatırlatan Eker, şunları kaydetti:
”Önemli olan sayı değil, önemli olan verim. Bunların kalitesi. Bunlar ne kadar verim veriyor. Bunlar soy kütüğüne kayıtlı mı? Şimdi size bir rakam vereceğim, cevabı o verecek. Başka hiçbir şeye gerek yok. 10 milyon sığırdan 5,5 milyon civarı dişi. Bunların sadece 175 bin tanesi soy kütüğüne kayıtlı idi. Gerisi, 5 milyon, ya düşük ırklardan, bir yılda sağıyorsun 700-800 litre süt alıyorsun. O 175 bin tane olan soy kütüğü sayısı bugün 2011 yılında, 5 milyon hayvanın 4,2 milyonu ön soy kütüğüne kayıtlı. Bu hem örgütlenme, hem verim, hem de ırk ıslahı açısından çok önemli. Bunların tabii ki ortalama süt verimi yükseliyor. Türkiye’de 8 milyon 400 bin ton süt üretimi 2011 yılında 13,5 milyona çıktı.”
-”Samanın besleyici değeri sıfır”-
Samanın besleyici değerine de değinen Bakan Eker, ”Arkadaşlar, samanın besleyici değeri sıfır. 0,1 değil sıfır. Sadece sıfır. Eğer biz 25 milyon kaba yem yerine saman veriyorsak bu hayvandan süt elde edemeyiz. Çünkü biyolojik anlamda süt verecekse, ete dönüşecekse yem tüketmesi lazım, temiz su tüketmesi lazım. Biz yemi destekleme kapsamına aldık, hayvan başına destek getirdik. Aşı desteği, büyükbaş hayvan desteği ve hayvancılık anlamında birçok destek getirdik” dedi.
Eker, ”Türkiye tarım sektörüne 1 milyar 800 milyon lira destek veriyordu. Bunun içerisinde hayvancılığın payı sadece yüzde 4, kayıtlar ortada. Hani geleceği tahmin edersiniz ama geçmişin kayıtları var. Herkese açık, herkes bakabilir. 2002 yılında devletin hayvancılık için verdiği destek 83 milyon lira. Bugünün parası ile 83 trilyon ve bu da toplam tarım bütçesinin yüzde 4,4’ü. Bu kadar başka hiçbir destek yok hayvancılığa. Biz bunu değiştirdik. Ben 2011 yılında sadece hayvancılığa 1 milyar 700 milyon lira ödedim. Yüzde 4’lük oranı da yüzde 27’ye çıkardık. Hayvancılığa verdiğimiz önemin değerin bir karşılığı” şeklinde konuştu.
Kaynak : Haberjet – 9 Mart 2012