Aralarında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin TOBB de bulunduğu pek çok kuruluş, bazı medya organlarında yer alan ve mısırdan elde edilen şekerle ilgili haberlerde Türkiyede üretilen gıda ürünlerinin sağlığa zararlı olduğuna ilişkin yanlış bir kanı oluşturulduğunu ifade etti.Açıklamada, “Basın kuruluşlarımızdan daha duyarlı ve dikkatli olmalarını, firmaların birer suçlu gibi gösterilerek markalarına ve ticarî itibarlarına zarar vermekten kaçınılmasını bekliyoruz.” denildi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Sümer ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Kopuz imzasıyla ortak bir açıklama yapıldı.
Gıda sektörünün üretim kapasitesi, gerçekleştirdiği istihdam ve ihracat ile potansiyeli en yüksek ve rekabetçi sektörlerinden olduğu vurgulanırken, Türkiye’nin lider küresel gıda markalarının üretim üssüne dönüştüğü, gıda üreticisi firmaların başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya ihracat yapar hale geldiği hatırlatıldı. Gıdanın halk sağlığını da doğrudan ilgilendiren bir konu olduğu, bu çerçevede, medyanın gıda sektörüne gösterdiği hassasiyetin, insanların doğru bilgilendirilmesi ve halk sağlığının korunması açısından memnuniyet verici olduğu dile getirilirken, “Ancak kanaatimiz odur ki, bir kamu görevi olarak addettiğimiz bu görevi yerine getirirken, medyamızın ilave bazı hassasiyetleri de dikkate alması gerekir. Son günlerde, bazı medya organlarında gıda sektörümüzü de yakından ilgilendiren tartışma ve haberler yer almakta, bu haberlerde yer alan yanlış bilgilendirmeler ile ‘Türkiye’de üretilen gıda ürünleri sağlığa zararlıdır’ algısına sebep olabilecek negatif yaklaşımlar dikkati çekmektedir. Basın kuruluşlarımızdan daha duyarlı ve dikkatli olmalarını, gıda sektöründeki firmaların birer suçlu gibi gösterilerek markalarına ve ticarî itibarlarına zarar vermekten kaçınılmasını bekliyoruz.” denildi.
Suçlamaların sadece gıda sektöründe üretim yapan firmaların itibarına değil, tüm gıda sanayiinin itibarına ve çıkarlarına ciddi zararlar verebileceği aktarıldı. Bu tür yanlış bilgilendirmelerin Türk malı imajını zedelediği ve tüketicinin Türk markalarına olan güvenini haksız yere sarstığı bildirildi. Söz konusu iddiaların ilgili kamu kurumlarının denetimine açık olduğuna dikkat çekilerek, bir endüstrinin tamamını zan altında bırakacak haberlere ısrarla devam edilmesinin ne ülkeye, ne vatandaşlara ne de gıda sektörüne faydası olmayacağı dile getirildi.
Açıklamada, “Basın kuruluşlarımızdan daha duyarlı ve dikkatli olmalarını, firmaların birer suçlu gibi gösterilerek markalarına ve ticarî itibarlarına zarar vermekten kaçınılmasını bekliyoruz.” denildi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Sümer ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Kopuz imzasıyla ortak bir açıklama yapıldı.
Gıda sektörünün üretim kapasitesi, gerçekleştirdiği istihdam ve ihracat ile potansiyeli en yüksek ve rekabetçi sektörlerinden olduğu vurgulanırken, Türkiye’nin lider küresel gıda markalarının üretim üssüne dönüştüğü, gıda üreticisi firmaların başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya ihracat yapar hale geldiği hatırlatıldı. Gıdanın halk sağlığını da doğrudan ilgilendiren bir konu olduğu, bu çerçevede, medyanın gıda sektörüne gösterdiği hassasiyetin, insanların doğru bilgilendirilmesi ve halk sağlığının korunması açısından memnuniyet verici olduğu dile getirilirken, “Ancak kanaatimiz odur ki, bir kamu görevi olarak addettiğimiz bu görevi yerine getirirken, medyamızın ilave bazı hassasiyetleri de dikkate alması gerekir. Son günlerde, bazı medya organlarında gıda sektörümüzü de yakından ilgilendiren tartışma ve haberler yer almakta, bu haberlerde yer alan yanlış bilgilendirmeler ile ‘Türkiye’de üretilen gıda ürünleri sağlığa zararlıdır’ algısına sebep olabilecek negatif yaklaşımlar dikkati çekmektedir. Basın kuruluşlarımızdan daha duyarlı ve dikkatli olmalarını, gıda sektöründeki firmaların birer suçlu gibi gösterilerek markalarına ve ticarî itibarlarına zarar vermekten kaçınılmasını bekliyoruz.” denildi.
Suçlamaların sadece gıda sektöründe üretim yapan firmaların itibarına değil, tüm gıda sanayiinin itibarına ve çıkarlarına ciddi zararlar verebileceği aktarıldı. Bu tür yanlış bilgilendirmelerin Türk malı imajını zedelediği ve tüketicinin Türk markalarına olan güvenini haksız yere sarstığı bildirildi. Söz konusu iddiaların ilgili kamu kurumlarının denetimine açık olduğuna dikkat çekilerek, bir endüstrinin tamamını zan altında bırakacak haberlere ısrarla devam edilmesinin ne ülkeye, ne vatandaşlara ne de gıda sektörüne faydası olmayacağı dile getirildi.
Kaynak : itv – 24 Şubat 2011