Fabrikalarını terk etmeme eylemi başlatan TEKEL işçileri, mücadeleyi sonuna kadar sürdürmekte kararlı
TEKEL’in özelleştirilmesinin ardından fabrikalarını terk etmeme eylemi başlatan işçiler, ihalenin iptal edilerek özelleştirmenin durdurulmasını istedi. Birçoğu değişik illerdeki fabrikaların özelleştirilmesinin veya kapatılmasının ardından başka illere, son olarak da Cevizli TEKEL Sigara Fabrikası’na sürülen işçiler, fabrikayı terk etmemekte kararlı olduklarını ifade ettiler.
TEKEL’in kapatılmasının sadece işçilerin değil bütün Türkiye’nin zararına olduğunu söyleyen işçiler, AKP’nin ülke kaynaklarını peşkeş çektiğini, buna engel olmak için sonuna kadar direneceklerini belirtiyorlar. Direnişin başlamasının ardından işçilerle fabrikada görüştük.
Herkes destek olmalı
15 yıllık TEKEL işçisi Ramazan Kaya, içki fabrikalarının özelleştirilmesinin ardından iki yıl Bandırma Yaprak Tütün’e, daha sonra da Cevizli’ye gönderilmiş. Önceki seçimlerde yaratılan havanın etkisiyle, çaresizlikten oyunu AKP’ye verdiğini, bunun da cezasını özelleştirmelerle çektiğini söyleyen Kaya, son seçimlerde oy kullanmamış. Sadece TEKEL işçisinin karşı çıkışının özelleştirmeyi durdurmaya yetmediğinin görüldüğünü söyleyen Kaya, “İhale yapıldı. Biz ne kadar karşı çıksak da bildiklerini okudular. Sadece bizim karşı çıkışımızın buna çözüm olmadığı ortada. Artık özelleştirmeye karşı olan herkesin bu mücadeleye destek vermesi gerekiyor. Buradan geri dönüşün tek çaresi bu” diye konuştu. TEKEL işçilerinin sadece kendi işi için mücadele etmediğini söyleyen Kaya, “Ülkenin, çocuklarımızın geleceği için de buradayız. Bütün sivil toplum örgütlerinin… Peşkeşe karşı olan bütün herkesin bir araya gelerek mücadele etmesi gerekiyor. Mücadele olmadan hiçbir şey kazanılmıyor” dedi. Mücadelenin yeni başladığını belirten Kaya, “Yola çıktık, bu işin dönüşü yok. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız. 4-C ile çalışmayacağız. Kazanmanın tek yolu direnmek. Biz de direneceğiz” diye konuştu.
On binlerce kişi açlığa terk edildi
Balıkesir Sındırgı Yaprak Tütün’den Cevizli’ye gelen Erol Dalgıç ise özelleştirmenin hep tek yönlü, işçiler açısından değerlendirildiğini belirtti. Olayın sosyal boyutunun da hesaba katılması gerektiğini ifade eden Dalgıç, TEKEL’in satılmasının arka yüzünde on binlerce insanın açlığa terk edilmesinin bulunduğunu kaydetti. “TEKEL’den işçilerinin dışında binlerce çiftçi ailesi geçiniyor. Geldiğim ilçede 18 bin aile tütünden geçiniyordu. En son geldiğimde 500’e düşmüştü. Şu an tütün eken kimse kalmadı” diyen Dalgıç, hükümetin TEKEL’i özelleştirerek on binlerce insanı açlığa terk edeceğine dikkat çekti.
‘Direnmeye devam edeceğiz’
İzmir Alkollü İçkiler’in özelleştirilmesinin ardından Cevizli’ye gönderilen Bekir İşeri de “Şu an herkes bize destek oluyor. Birçok sendika, sivil toplum örgütü yanımızda. Alkollü İçkiler özelleştirilirken böyle bir hava yaratılsaydı fabrikaları satamazlardı, sigara fabrikaları da bu duruma gelmezdi” diye konuştu. TEKEL işçisinin tek yumruk olduğunu belirten İşeri, “Bugün bir karar alındı. Fabrikaya kapandık. ‘Bunun sonu nereye gidecek’ diye sorulursa, sonu yok. İhale iptal edilip özelleştirme durana kadar direneceğiz” dedi.
Amasya’dan Cevizli’ye gelen Raziye Karagöz, ‘Bizim buradan ölümüz çıkar’ diyenlerden. TEKEL işçisini kimsenin mücadelesinden alıkoyamayacağını belirten Karagöz, yaptıkları eylemlerin hemen hemen hepsine polisin saldırdığını, bu saldırıların kendilerini yıldırmayacağını kaydetti.
Fabrikada çalışan eşine ve diğer TEKEL işçilerine destek vermek için onlarla birlikte fabrikada sabahlayan Lokman Özdemir’in kolu, Ankara’daki polis saldırısında üç yerinden kırılmış. Özdemir de TEKEL’in satılmasına karşı işçilerle birlikte direnmeyi sürdüreceklerini belirtti. (İstanbul/EVRENSEL)
24 Şubat 2008/ Evrensel