İç Anadolu’nun önemli küçükbaş üretim merkezi Kayseri’de hayvancılık sektörü sürekli kan kaybediyor. Son üç yılda bine yakın besici, geliri giderini karşılamadığı gerekçesiyle işi bıraktı. Bunun sonucu olarak, sektörde önemli bir yere sahip olan küçükbaş hayvan varlığı yüzde 50 oranında azalarak, 520 bin 098’den 260 bine geriledi. Bakanlığın koyun başına 10 lira destek primi vermesine karşın, gerek besi gerekse damızlık hayvan üretiminde, kaybın önüne geçilemediği, düşüşün devam ederek yıl sonuna kadar bu sayının 240 bine inebileceği ileri sürüldü.
Büyükbaş da düşüşün, yavaş seyretmesine karşın, küçükbaş hayvan varlığının erime noktasına yaklaşmasındaki nedenler, sektörde uygulanan hatalı politikalarla, fiyatlardaki istikrarsız gidişe bağlanıyor. Önde gelen besicilerden, Damızlık Koyun- Keçi Yetiştiricileri Birliği eski başkanı Ali Yüce, Kayseri’nin küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde önemli bir konuma sahip olmasına karşın, son yıllarda yaşanan sorunlar yüzünden sektörün kan kaybına uğradığını söyledi.
Bakım ve yem giderlerinin pahalı, buna karşılık canlı hayvanın ucuz olduğunu dile getiren Yüce, şöyle konuştu: “Küçükbaş hayvancılığın il ekonomisinde kendine özgü bir yeri var. Ne var ki; girdiler çok yüksek. Buna karşın besici, elindeki canlı hayvanın karşılığını alamıyor. Yani hayvan para etmiyor. Uygulanan hatalı politikalar yüzünden, geliriyle giderini karşılayamayan üretici sektörden çekilmek zorunda kalıyor. Hal böyle olunca, küçükbaş hayvancılık özelliğini kaybediyor. Önlem alınmadığı takdirde, Kayseri’de hayvancılığın geleceği karanlık.” dedi.
Yüce’nin verdiği bilgiye göre, kilosu besicide 11 liradan işlem gören canlı koyun kasaplarda 28, marketlerde 33 liradan satılıyor. Fiyatlardaki bu fark, besiciye geri adım attırmakla kalmıyor, sektörün geleceğini de çıkmaza sürüklüyor. Yüce, üretici sayısının kısa zamanda yarı yarıya azalarak, 2 bin 258’den bin 130’lara gerilemesinin nedenini, fiyatlardaki istikrarsızlığa bağladı.
Kaçak et üretimi ve hayvan kaçakçılığı önlensin
Besiciliğin önündeki en büyük açmazın, maliyeti karşılamayan fiyatlar olduğuna işaret eden Yüce, “Arpa pahalı, saman pahalı. Yoncaya güç yetmiyor. Bakım ve ilaç masrafları da öyle. Yağış ve ürün bolluğu da yem fiyatlarındaki artışları frenlemeye yetmiyor. Olan besiciye oluyor. Koyun yetiştiriciliğinde iyi yerlerde olması gereken Kayseri, sorunların üstesinden gelemediği için hem kendi kaybediyor hem de ülke ekonomisi. kaybediyor. Bakanlık geçen yıl koyun başına verdiği 9 lira destek primini bu yıl 10 liraya çıkardı. Ancak canlı hayvan değerini bulmadığı için, verilen destek mevcut hayvan varlığını bile korumaya yetmedi” ifadelerini kullandı.
Kaçak et üretimi ve hayvan kaçakçılığının önüne geçilmediği sürece, etteki sorunların artarak süreceği görüşünü savunan Yüce, “Geçen yıl kuzu 90 ile 100 liradan, koyun 250 ile 300 liradan satılıyordu. Fiyatlar bu yıl da aynı düzeyde. Bakanlığın konuyla ilgilenmesine rağmen, ne yazık ki canlı küçükbaş hayvanda, fiyat istikrarı bir türlü sağlanamıyor” diye konuştu.
Canlı hayvan ithalatı beklentilere cevap veremiyor
Kayseri Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Ünlü de canlı hayvan ithalatının, et fiyatlarını düşürmediğini, aksine fiyat artışlarını körüklediğini öne sürdü. Ünlü şu değerlendirmelerde bulundu: “Kayseri’ye hiç ithal hayvan girmedi. Et ithalatı fiyatların daha da artmasına neden oldu. İthal et geleceği beklentisiyle, malının para etmeyeceğini düşünen üretici Ramazan ayına kadar bekleyebildi. Ramazanı fırsat bilip, para edebileceği düşüncesiyle elindeki hayvanları kestirdi. Ancak gene de umduğunu bulamadı. Et ithalatı nedeniyle fiyatların düşmesinden korkan üretici hayvan almadı Ramazan ayında çok sayıda hayvan kesilince hayvan sıkıntısı daha da arttı. Et fiyatları yükseldi” diye konuştu.
Pastırma ve sucuk fiyatları da arttı
Şaban Ünlü, il genelinde küçükbaş hayvan varlığının son yıllarda büyük oranda azaldığını da belirterek, şunları söyledi: “İki yıl önce koyun eti ucuzdu. Koyun beslemenin zararının büyük olacağı endişesi vardı. Üretici elindeki dişi koyunu beslemek yerine kestirmeyi tercih etti. Bunun sonucunda, kuzu üretimi de azaldı. 2008 yılı sonunda kasap ve marketlerde 13 ile 15 liradan satılan kemiksiz koyun eti birden 25 liraya fırladı. Küçük kuzu kesimi de fiyat artışını tetikledi. Talebin fazla olması nedeniyle, 1 ila 2 aylık süt kuzuları bile bıçak altına yatırıldı. Kuzu kıyımı devam ediyor. Hükümetin bu konuda acil önlem alması lazım. Eğer kesilecekse, kuzular en az 6 aylıkken kesilmeli. Damızlık koyun üretimine özel önem verilmeli. Aksi halde hem hayvan varlığı azalmaya devam eder, hem de et fiyatları daha da yükselir.”
Şaban Ünlü, karkas sığır etinin borsada 16.5 liradan, koyun etinin ise 20-21 liradan işlem gördüğünü belirtti. Ünlü, “Canlı hayvan ithalatı et piyasasının beklentilerine cevap veremiyor. Yine ithal et bekleniyor. İthal et piyasayı ne kadar etkiler henüz belli değil. Et fiyatları yüksek olduğu için, Kayseri’de pastırma ve sucuk fiyatları da arttı” diye konuştu.
Kayseri’de hayvan varlığı (adet)
Küçükbaş
Yıllar Merinos Yerli koyun Kıl keçisi TOPLAM
2007 1.704 472.418 45.976 520.098
2008 1.681 444.035 46.474 492.190
2009 1.642 297.448 35.785 334.875
2010/9* – – – 260.000
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü, *Eylül sonu
Büyükbaş
Yıllar Kültür Melez Yerli Manda TOPLAM
2007 75.160 100.084 40.012 1.891 215.256
2008 71.406 120.454 37.437 1.963 229.297
2009 82.471 106.439 32.865 2.383 221.775
2010/9 – – – – 190.000
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü, *Eylül sonu
Yazının Kaynağı : kobiden.com – 14 Ekim 2010