“Tonla altın çıkardılar” haberleri bir yandan, Kışladağ da Eldorado-Tüprag ın “kapasite arttırma” haberleri öte yandan duyulurken;
Kışladağ altın madeni civarındaki köylerde bir süredir devam eden yüzlerce kuzunun ölümünden kimselerin haberi olamıyor!
Bugün Eşme’nin Bekişli köyünden H.Ö adlı yurttaş aradı. “Bugün yalnızca bizim köyde 70 tane kuzu öldü. Hayatımızın hiç tadı kalmadı” dedi. “Hiç sesiniz duyulmuyor?” dedim. “Duyuramıyoruz, ne yapacağımızı bilemiyoruz” yanıtını verdi. Uzun uzun yaşadıklarını anlattı: “Kışla köyünde bu yıl kuzu bitti, o kadar çok ölmüş ki hiç kimse kazanç sağlayamaz. Takmak’ta yüzlerce öldü. Güllübağ, Ahmetler, Ahmetler İstasyonu köylerinde de durum aynı. Meleyemeden ölüyor kuzular. Bu yıl Bekişli’de ölen kuzu sayısı 300’ü geçti. Artık İlçe Tarım müdürlüğüne de güven kalmadı. Kuzu ölümlerinin somut nedeni söylenmiyor bize. Biz kendi imkanlarımızla köy dışına çıkarıp bir labıratuvarda tahlil yaptırmaya kalkınca 5.000 TL ceza veriliyor…”
Kışla, Gümüşkol, Bekişli, Katrancılar, Takmak, Kolankaya, Ahmetler, Güllübağ köyleri Kışladağ altın madeninin çok yakınındaki köyler.
Bu köylerde 2007’den beri kuzu-koyun, inek zaiyatları yaşanıyor. Ama bu yıl çok yoğun yaşanmaya başladı. Şimdi Uşak ilinin karantinaya alındığı söyleniyor. Ama köylüler bir türlü kuzu ölümlerinin gerçek nedenini öğrenemiyor. Özellikle her yağmurdan sonra mutlaka bir olay yaşanıyor. Bu nedenle köylülerin “ölümlerin nedeninin altın madeni olduğu kuşkusu” ortadan kalkmıyor. İnsanların endişe içinde yaşatılması zulüm değil mi? Koskoca T.C devleti bu ölümlerin gerçek nedenini saptayamaz mı? Köylülerin kuşkusunu gideremez mi? Neden yaşamları boyunca hayvancılık yapan ve böyle ölümler görmeyen insanlar, 2007 yılından bu yana Eşme’de, İnay’da, Bekişli’de ve şimdi de yukarıda saydığımız köylerde böylesi ölümlerle karşılaşıyorlar?
Kim giderecek köylülerin “Ya çocuklarımız da sakat ve ölü doğmaya başlarsa?” kuşkusunu gidercek. Anlaşılan o ki Tüprag şirketi, 17 yılın sonunda Kışladağ dan gitmeyecek. Çünkü kapasite arttırımı için -20 adet jandarma aracının korumasında ve kimsenin duymaması için gayret sarf ederek- yeni ÇED toplantısı yapıp yasal gerekliliği yerine getirdi. Altın madencileri derneği “Tonlarca altın ürettik” diye övünüyor. AMA BU İŞİN, TABİATA ve CANLILARA MALİYETİNDEN BAHSEDEN YOK! KIŞLADAĞ VİRAN OLDU YETMEDİ, ŞİMDİ DE KIŞLADAĞ CİVARINDAKİ YAŞAM VİRAN OLUYOR!
Bu bilgileri yazdığımız için hakkımızda davalar açılıyor, bu yolla susmamız isteniyor. Fakat coşkun yüreklerimizin sesini susturamıyoruz. “Köylülerin endişesi giderilsin, ölümlerin Altın madeninden olmadığı kanıtlansın” demek suçsa, bu suçu işlemeye devam edeceğiz.
Saygılarımızla.
*Muammer Sakaryalı
Egeçep Dönem Sözcüsü