Türkiye Şeker Fabrikaları’na ait Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker fabrikalarınn özelleştirilmesi karşısında Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu Çiftçi-Sen basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması;
ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ YANLIŞTIRTürkiye Şeker Fabrikaları’na ait Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker fabrikaları özelleştirildi. İhalede en yüksek teklifi, (606 milyon doları) veren Ak-Can Şeker Sanayi fabrikaların sahibi oldu.
Türkiye tarımında piyasayı üretici ve tüketici lehine düzenlemek amacıyla destekleme alımı yapan, üreticilere girdi sağlayan tarımsal KİT’ler 80’lerden bu yana özelleştirildi ve özelleştirilmelerine devam ediliyor. Özelleştirme adı altında bunların pek çoğu da kapatıldı. Tarımsal KİT’lerin özelleştirilmesinden sonra çalıştırılması da kapatılması da çiftçilerin yararına olmadı.
Son olarak özelleştirilen KİT’ler arasına altı adet şeker fabrikası katıldı. Kalanların da özelleştirilmelerine devam edilecek veya kapatılacak!
Özelleştirilen bu şeker fabrikalarının çalıştırılması halinde bile çiftçiler daha önceki özelleştirmeler de olduğu gibi yoksullaşacak. Et ve Balık Kurumu (EBK), Yem Sanayi (YEM SAN), Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu (TSEK) özelleştirildi. Yem fabrikalarını satın alan şirketler yemin kilo fiyatını arttırdılar. TSEK’nu satın alan şirketler de sütün litre fiyatını düşürdüler. Bu politikalar sonucunda Türkiye hayvancılığı çöktü, yetiştiricilerimiz yoksullaştı. Özelleştirme öncesi 80 milyonun üzerinde olan hayvan sayımız 40 milyonlara kadar geriledi. TEKEL özelleştirilmemiş olsaydı bu gün tütün üreticisi çiftçilerimizin ürettiği tütünlerinin kilo fiyatı 30 liradan aşağı olmayacaktı; tütün üreticisi çiftçilerimiz tütünlerini 7-8 liradan satmak zorunda kalmayacaklardı. Verilerden de anlaşılacağı gibi tütün üreticisi çiftçilerimiz özelleştirme sonrasında %300’lerin üzerinde yoksullaşırken şirketler o oranda zenginleşti.
Özelleştirilen bu şeker fabrikalarının çalıştırılmaması halinde Türkiye tarımı şekerpancarı gibi önemli bir münavebe bitkisinden yoksun kalacak. Şeker pancarı öyle bir münavebe bitkisidir ki, kendisinden sonra ekilen buğdayın verimliliğini %20 oranında artırır. Ekilemeyen şekerpancarı alanı oranında buğday verimliliğimiz %20 oranında gerilemiş olacak. Temel besin maddemiz olan buğdayda dışa bağımlılığımız daha da artacak. Şekerpancarı ekiminin durması veya azalması halinde besicilerimiz, nakliye sektörümüz (özellikle kamyoncular) ve kendi tarlasında çalışarak kırlarda tutunmaya çalışan köylüler, kentte iş bulamayan mevsimlik işçi olarak çalışanlar büyük darbe yiyecek. İşsizlik ortamında iş ve aş kapıları kapanacak.
Özelleştirilen bu fabrikalarımız potansiyeli büyük, kazanç getiren ve getirdiği kazançla diğer fabrikalarımızın üretime devamını sağlayan fabrikalarımızdı. Böylelikle diğer şeker fabrikalarımızın sosyal dengeyi sağlama görevi görmeleri sağlanıyordu. Bugün en karlı olanların özelleştirilmesi, belki de yarın kalan fabrikaların kapatılmasının yolunu açacak
Onun için Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi basit bir el değiştirme değildir. Türkiye tarımına şirketlerin egemen kılınması çiftçilerin tasfiyesidir. Yanlıştır!
Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu olarak diyoruz ki; hükümet bu yanlışından vazgeçmeli, şeker fabrikalarının özelleştirilmesini derhal durdurmalıdır!
Saygılarımızla.
10 Aralık 2009
Ali Bülent Erdem Abdullah Aysu
Genel Sekreter Genel Başkan