Çeviri : Güneş Forta
Serbest Ticaret yerine Gıda Egemenliği: Avrupa köylü hareketinin Belçika-Alman sınırı talepleri
Lichtenbusch (Belçika), 25 Ocak 2019 – 7 Avrupa ülkesinden 17 çiftçi örgütünün temsilcileri, Belçika-Alman sınırına birkaç metre mesafedeki bir köprüde AB’nin bugünkü ticaret gündemini kınamak için toplandı.*
ECVC komite üyesi Andoni Garcia ”Bugün AB’de 2021’den itibaren gelecek tarım politikasını tartışırken, reformun meşruiyetinin tarımı çevresel konulara daha bağımlı hale getirmeye dayandığını; bununla birlikte, AB’nin, çevreye daha bağlı olan küçük ve orta ölçekli çiftlikler ve varlıklardan oluşan en sürdürülebilir tarım modelini tahrip eden serbest ticaret müzakerelerini artırdığını görüyoruz” dedi.
Almanya, Belçika, Fransa, Lüksemburg ve Hollanda’dan gelen katılımcılar, serbest ticaret anlaşmalarının yere atıldığı ve tepildiği sembolik bir eylemle CETA ve diğer serbest ticaret anlaşmalarını “dümdüz etti”. Daha sonra, çeşitli çiftçi temsilcileri, adil üretici fiyatları, adil çalışma koşulları, çevresel koruma ve hayvan refahı ile yüksek nitelikli gıda ve gıda egemenliği temin eden adil bir AB ticaret politikası talep eden Avrupa çiftçilerinin bildirisi’ni imzaladı.
FUGEA (Fédération Unie de Groupements d’Eleveurs ve d’Agriculteurs) Başkanı Philippe Duvivier’e göre ”Serbest ticaret anlaşmaları çiftçileri öldürüyor. Bunu, küresel rekabet ile mukayese edilemeyen tarımsal modeller ile yapıyorlar. Örneğin sağlık ve çevre standartları Avrupa’da giderek daha da yükseliyor! Bu iyi bir şey, ancak yalnızca üretimimizin yeniden değerlenmesi ve gıdamızın yeniden konumlandırılmasına eşlik ettiğinde. Politikacılar bu anlaşmalar aracılığıyla şirketlerin hakimiyetine ve tarımımızın ölümüne imza atıyorlar!”
AbL’den Berit Thomsen, bu mesajı şu sözlerle pekiştirdi: ”CETA gibi kurumsal haklarla yapılan serbest ticaret anlaşmaları çiftçilere değil, sadece tarımsal sektöre hizmet eder. Çiftçilerin çalışmaları teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Adil fiyatlar ve adil ticaret talep ediyoruz. Şirket iktidarı yerine demokrasi.”
Çiftçilerin ve diğer sivil toplum kuruluşlarının CETA’nın yanı sıra, Mercosur-EU FTA, AB-Japonya FTA (Şubat başında yürürlüğe girmesi planlanan) ve halen AB tarafından dünyanın çeşitli ülkeleri ve bölgeleri ile müzakere edilmekte olan bir dizi diğer ticaret anlaşmasıyla ilgili ciddi endişeleri var.
Avrupalı küçük çiftçiler için CETA gibi serbest ticaret anlaşmaları ve ISDS gibi mekanizmalar, Gıda Egemenliğini; hükümetlerin, çevre ve insan haklarının korunması için olan köylü, aile ve sürdürülebilir tarım lehine yasama yapma kapasitesini tahrip eden araçlardır. ECVC, AbL ve FUGEA ortak olarak talep etmektedirler: HALKLAR ve KÖYLÜLER için HAKLAR, ÇOK-ULUSLULAR için YÜKÜMLÜLÜKLER. ŞİRKETLERİN MUAFİYETİNİ DURDURALIM**.
* Bu eylem, 29 Ocak’ta yapılması beklenen Avrupa Adalet Divanı (ECJ) tarafından CETA bünyesindeki ISDS mekanizmalarının AB yasalarına uygunluğuyla ilgili kararın öncesinde yapılmıştır. ECJ’nin toplanması, Belçika hükümeti tarafından Eylül 2017’de, Belçika Federal hükümeti ile bölgesel Wallonia parlamentosu arasında yapılan ve Wallonia’nın CETA’yı engellemekle tehdit ettiği anlaşmanın bir parçası olarak ortaya koyduğu şarttı.
** La Via Campesina Avrupa Koordinasyonu, diğer kuruluşları ve kişileri ISDS’ye karşı kampanyaya destek vermeye ve dilekçeyi imzalamaya davet ediyor: https://stopisds.org/action/