Türkiye Ziraat Odaları Birliği 18 Şubat’ta başlayarak 22 Şubat’ta BAT’a satılarak tamamlanan ihale sonrası yayınladığı basın bülteninde özelleştirme ile ilgili önerilerinin göz önüne alınmadığinı açıkladı.”Bu durum özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde üretimin devamını zorlaştıracaktır” denildi..
TEKEL’DE ÖZELLEŞTİRME
Tekel’in sigara bölümünün özelleştirilmesi için 18 Şubat’ta başlayan ihale süreci 22 Şubatta tamamlanarak 1,720 milyon Dolara satışı gerçekleşmiştir.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın TEKEL’in özelleştirmesiyle ilgili değerlendirmeleri;
“Tütün üretimi halen yaklaşık 207 bin çiftçimizi ilgilendirmektedir. Üreticiden ürünü alan Tekel’in 50’ye yakın yaprak tütün işletmeleri ise halen özelleştirme kapsamındadır.
Çiftçilerimiz açısından üretimin devamı esastır. Gerek fiyat gerekse pazarlama konusunda çiftçinin garantörü olan bu kurumların özelleşmesi, ekonomik örgütlenmesini henüz tamamlamış olan çiftçimizi özel sektör karşısında güç durumda bırakacaktır.
Tekel’in Özelleştirme sürecine girmesiyle Birliğimiz özelikle tek alıcı Tekel olan bölgeleri (Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi) dikkate alarak Hükümete şu önerilerde bulunmuştur.
1. Halen Özelleştirme İdaresinde olan 50 adet Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü’nün Tarım ve Köyişleri Bakanlığına Genel Müdürlük olarak bağlanması.
2. Tekel’in özelleştirilecek sigara fabrikalarının Tekel Yaprak tütün işletmelerinden tütün alımını devam ettirmesi özelleştirmenin şartı olmalıdır.
3. Tütün mamullerinden alınan vergi, yine harmanda kullanılan şark tipi tütüne göre belirlenmelidir. Ülkemiz tütün üretiminin sürdürülebilirliği açısından vergi sistemindeki bu değişiklik çok önemlidir.
4. Her yıl harmanlarda kullanılan diğer çeşit tütünler için yaklaşık 250 milyon dolarlık ithalat yapılmaktadır. Bu tütünlerin Ülkemizde üretim çalışmaları yapılarak ithalatın azaltılması ve ekicilerin tütünün alternatifi yine tütün olarak üretime devam etmeleri sağlanmalıdır. (Adıyaman Bölgesinde ihraç kabiliyeti yüksek şark tipi tütün denemeleri başlamıştır)
5. Yeni çeşitlerin Ülkemizde ekimi ve araştırma için İthalatta mülga tütün fonu için kesilen 3 $/kg’lık fondan yararlanılabilir. 2006 yılında tütün fonu için kesilen toplam bedel yaklaşık 200 milyon dolardır.
Gelinen noktada özellikle üretimin devamı için önemli olan “özelleştirilecek sigara fabrikalarının Tekel Yaprak tütün işletmelerinden tütün alımını devam ettirmesi özelleştirmenin şartı olmalıdır.” konusunun hiç dikkate alınmadığı görülmektedir. Bu durum özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde üretimin devamını zorlaştıracaktır.
Tekel gibi KİT’lerin kuruluş nedenlerinden birisi de Ülkenin geri kalmış bölgelerini kalkındırmak ve bölgelerde istihdam yaratmaktır. Devlet geri kalmış bölgelerde KİT’leri oluştururken, özel sektör gibi sadece kar amacı gütmeyip, sosyal fayda- maliyet hesabını da göz önüne alarak yapmaktadır.
Bu kurumlar özelleştirildikten sonra geriye dönüş Et ve Balık Kurumunda görüldüğü gibi çok kolay olmayacaktır. Ve üretimden koparılan çiftçinin tekrar aynı üretime dönmesi oldukça zordur.
Tekel’in içki bölümü satışından sonra, Nevşehir’de, Çanakkale’de, Karaman’da Tekirdağ’da üzüm üreticileri pazarlama konusunda büyük sıkıntılar yaşamaktadır ve pek çok üreticimiz de üzüm bağlarını sökmüştür.
Tarımda altyapı sorunları çözülmüş, düzgün işleyen pazarlama kanalları kurulmuş ve güçlü ekonomik örgütlere sahip çiftçilerimiz olduğunda KİT’lere de ihtiyaç kalmayacaktır. Ancak bunları oluşturma yönündeki çabalar özelleştirme çabalarından çok daha az ise bu süreç özellikle kalkınmada geri kalmış bölgelerimizde çiftçilerimize mesleğini bıraktırmaktır ki, bu durumun sosyal boyutu asla gözardı edilmemelidir.”
TZOB BASIN BÜLTENİ/22 Şubat 2008