Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında Türkiye’ye zeytin ve zeytinyağı ithalatı yapılması ile ilgili lobi oluşturulduğunu savunan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan, “Çözüm DİR’de ithalat istemek değil, çözüm Türkiye’nin markalı ürünlerini artırmak. İthalat isteyenler kendi silahımızla bizi vuruyor” dedi.
Orhangazi ve Marmara bölgesinin önemli geçim kaynağı olan zeytinin bugünü ve geleceği Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen panelde tartışıldı. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt’un yaptığı panele konuşmacı olarak UZZK Başkanı Dr. Mustafa Tan ile Marmarabirlik Entegre Tesisler Müdürü Ertuğrul Doğanalp katıldı.
UZZK Başkanı Dr. Mustafa Tan, Türkiye zeytinciliğini bütün dünyanın izlediğini belirterek, ağırlıklı olarak kıyı bölgelerinde yer alan zeytin üreticilerinin sorunlarına kulak verilmesi gerektiğini söyledi. Hazırlanan 2004-2014 Zeytin/Zeytinyağı Projeksiyonu’nu hatırlatan Tan, kişi başına zeytinyağı tüketiminin 1 kilodan 5 kiloya, sofralık zeytin tüketiminin de 2 kilodan 6 kiloya çıkarılması gerektiğini belirtti. Tan şöyle konuştu: “Türkiye 2014-2015’lerde dünya ikinciliğine aday oldu. Bu ülke birinci olmaya aday bir ülke. Son 2 yılda sofralık zeytin üretimi 347 bin tona, zeytinyağı ise 152 bin tona yükseldi. Biz her sene kararlı üretim istiyoruz. Üretimden korkmamak gerekiyor. Zeytin dünyada üretildiğinden daha fazla tüketilen bir üründür. Dünyada zeytin ve zeytinyağının değeri her geçen gün artıyor. İç tüketim çok önemlidir. 2009-2010 yılında sofralık zeytinde 216 bin ton tüketim olurken zeytinyağında 108 bin ton tüketim olmuştur. Şu anda biz 1,5 litre tüketiyoruz. Bu rakam 2,5 litreye çıksa şu anda ürettiğimiz yetmeyecek. İthalat yamak zorunda kalırız. Bu nedenle daha çok üretim yapmalıyız. Daha çok tüketilmesi lazım. Halkımız bunu hak ediyor.”
Beni bakanlığa şikayet ediyorlar
DİR’de Türkiye’ye zeytin ve zeytinyağı ithalatı yapılması ile ilgili de değerlendirmede bulunan Tan, devamla şu görüşleri dile getirdi: “Beni gidip bakanlığa şikayet ediyorlar. Ben de onları sizlere şikayet ediyorum. Bazı gruplar şu anda ithalat izni için bakanlıkta uğraşıyorlar. Zeytincimiz malına değer kazandırmaya çalışırken birileri ithalat peşinde. Bu sene zeytinyağı ihracatı 20-25 bin ton civarında bağlanacak. Yanlış politikalar yüzünden ihracatın 90 bin tonlardan bu rakamlara düştüğünü iddia edenler var. Yanlış politika yok. 5 yıldan beri DİR ithalat için uğraşıyorlar, bizim ise uğraştığımız kutulu ambalajlı ihracatın artırılması. İhracatımızın 90 bin ton olduğu yıl hatırlanmalıdır ki, 2004-2005 yılında İspanya’da kuraklık oldu. Üretim 1 milyon 400 bin tondan 700 bin tona düştü. O dönemde yapılan bu ihracatın yüzde 75’i dökmedir. Pazarlarımızı kaybettik, diyorlar. Dökme yağın pazarı mı olur? Kim ucuz verirse dökmeci ondan alır. Ambalajlı paketlerde ‘Made in Turkey’ yazması önemli bir değerimizdir. Dışarıdan ucuz yağ, zeytin getirip bizimkilerle karıştırıp satalım, maliyeti düşürelim, diyorlar. Bu arkadaşlarımız sektör üzerinde oyun oynuyor. Çözüm DİR’de ithalat istemek değil, çözüm Türkiye’nin markalı ürünlerini artırmak. İthalat isteyenler kendi silahımızla bizi vuruyorlar. Sıkıntılar buralarda. ‘İhraç edilen zeytinyağının yüzde 47’si hileli’ açıklaması da kendi bindiğin dalı kesmektir. Bu, ihracata yapılabilecek en büyük darbedir. Bu açıklamalardan sonra Avrupa’da ‘Türkiye’de sahte yağlar üretiliyor’ diye konuşulmaya başlanmıştır ve Türkiye’nin Avrupa’daki imajını yerle bir etmektedir.”
Sofralık zeytin tüketiminin 4 kilo artırılması bekleniyor
2004 – 2014 Zeytin/Zeytinyağı Projeksiyonu’na göre zeytin alanlarının 660 bin hektardan 1 milyon hektara, zeytin ağacı sayısının 144 milyondan 180 milyona çıkarılması hedefleniyor. Hedefler arasında; sofralık zeytin üretiminin 400 bin tondan 650 bin tona, yağlık zeytin üretiminin 800 bin tondan 2,5 -3 milyon tona, zeytinyağı üretiminin 115 bin tondan 650-750 bin tona, zeytinyağı ihracatının 70 bin tondan 200-250 bin tona, sofralık zeytin ihracatının 35-65 bin tondan 150-200 bin tona çıkarılması da var. Ayrıca, ağaç başına verimin 12 kilodan 25 kiloya, kişi başına zeytinyağı tüketiminin 1 kilodan 5 kiloya yükseltilmesi ve kişi başına sofralık zeytin tüketiminin de 2 kilodan 6 kiloya artırılması da öngörülüyor.
Kaynak : Kobiden.com 14 Ekim 2010