Röportaj:Hasan Cengiz Yazar–Cunda’nın nüfusu çoğunluk Girit göçmeni, az sayıda da Dersim (Tunceli) sürgünleri. Şimdilerde “in” oldu ve ada resmen yağmalandı. Sabancı, Koç, Boyner, Komili ve daha niceleri. Adanın bir kısmı Tabiat Parkı, bir kısmı tarihi SİT alanı, bir kısmı da stratejik konumundan dolayı “askeri yasak bölge” işte burada hâlâ (evet hâlâ) çiftçilik yapanlar var.
Nisan ayında bir arkadaşın gen zeytinliğini sürmek için Ayvalık’ta bir çift aramıştık da bulamamıştık. Sonra Cunda’nın bamyasının, baklasının, börülcesinin, enginarının ve tabii kavun ve karpuzunun izini sürdük. Nihayet Yaren Mustafa’yı bulduk bugün. Yarenlik ettik.
Karasaban-Adınız?
Mustafa- Mustafa Çetintaş
K-Neler ekip biçiyorsunuz?
Mustafa-Kavun, karpuz ekiyorum. Zeytin arası sürüyorum. Atlarım var.
K-Atlarınız var? Adada kaç çift kaldı?
Mustafa-Dört çift at kaldı Cunda’da
K-Araziniz ne kadar?
Mustafa- Arazim az, sürme işini daha çok yevmiyeci olarak yapıyorum.
K-Mübadil misiniz?
Mustafa-Evet, Girit mübadiliyim.
K-Muhacir hakkı ne kadar kaldı size?
Mustafa- 35 ağaç kadar. Kavun karpuz ekiyoruz, bizim burda su olmadığından domates, biber, patlıcanı kendimize yetecek kadar ekiyoruz. Ayrıca bamya, börülce, enginar.
K-Hibrit diye birşey var biliyorsunuz ? Nasıl tohum kullanıyorsunuz?
Mustafa-Bizim burda yok öyle şey, kendi tohumumuz var onu kullanıyoruz. Eski tohumları. Cunda’nın kendi tohumları. Bizim burda kırmızı börülce bir de. Enginar her yıl ekilmez bir defa ekilir 8-10 yıl aynı kökten ürün alınır.
K-Nasıl çiftçilik yapan kaldı mı Cunda’da?
Mustafa-Dedim ya 4 çift kaldık .
K-Geçindiriyor mu peki?
Mustafa-Zor geçindiriyor.
K-Bağkur filan var mı?
Mustafa-Yok. Miraslı mallar var satılırsa hem kendi sigorta borcumu ödeyip emekli olacağım hem de çocuklara birer ev yapacağım.
K-Bamya kaça gidiyor?
Mustafa-Beş liraya. Kendin satarsan o da. Toptan satarsan 3-3,5 lira.
K-Çevre köylerde 1,5 liraya alıyormuş konserve fabrikası?
Mustafa-Tütünü bırakanlar bamya ekiyor. Onların işine geliyor ama bizim gelmez. Onlar on-onbeş dönüm yapıyorlar.
K-Suluyor musunuz?
Mustafa-O köylerde sulanır ama bizim burda zaten su yok. Burası tam organik ! Gerçi onlar karı koca toplasa kaç kilo bamya toplayacak bir günde? Onu da tek alıcısı fabrika onu da yapmasalar ne yiyip içecekler?
K- Bamya öyle. Börülceyi kaça satıyorsun?
Mustafa-Börülce de 5 lira.
K-Eski kavun karpuzlar var mı? Hani Cunda’da Altınova’da olurdu? Beyaz rekli ..
Mustafa-Var. Şimdi Çıplak Ada(Yimnos)’dan getirip satıyorlar. Parlak Mustafa diye bir Tunceli sürgünü bir Kürt var orda o yapıyor. Susuz yapıyor. Denizden alıyor nemi. Senin dediğin beyaz karpuzları burda Bakkal Hasan var bu yıl ekti. Onunla sözleştik olduklarında gidip tarladan ben seçeceğim tohumluk.
K-Ne olacak bu işin sonu her taraf bina oldu?
Mustafa-Bütün ovalar bitti. Parayı gören malını elinden çıkardı. Bina yenmez ki? Ne yiyip içecek bu insanlar? İnsanlar çaresiz, iş yok, toprak geçindirmiyor ucuz pahalı elden çıkarıyorlar. İstanbullu bir zengin aldı benim yan tarafı. Ovaya dam yaptır
mıyorlar “Milli Park” diye ben de buraya yapayım dedim. Adamla yumruk yumruğa kavga ettik. “Ben evimin yanında hayvan istemem” diyor. Hayvan istemiyorsan ne işin var burada? Parası var diye bize efelik taslıyor bize sökmez. (25 Temmuz 2010)