[Sesonline] ANKARA- Meclis gündemindeki Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası” yasa tasarısını protesto etmek için çeşitli sendika ve meslek örgütlerinin düzenlediği eylemi izlemek amacıyla gittiğim Numune Hastanesi önünde ilginç bir diyaloga tanık oldum. Bu tür etkinliklerde sık sık görev alan Ankara Emniyet Müdürlüğü emrindeki sivil polis memurlarından biri, Tek Gıda İş Sendikası Bölge Başkanı Lütfü Ceylan’a aynen şöyle dedi: [ BirGün muhabiri Özlem Zorcan’ın tanıklığı… ]
POLİS: “Bütün televizyonlar, gazeteler sizin eyleminizden söz ediyor. Şayet biz panzerlerle su sıkmasaydık o görüntüler ortaya çıkmayacaktı ve siz medyada sesinizi bu kadar duyurma imkanı bulamayacaktınız.”
Ceylan, bu sözlere şu yanıtı verdi:
– “Demokratik hakkımızı kullanarak bir eylem yaptık. Kesinlikle şiddete yönelmedik. Sigara fabrikalarının satışından duyduğumuz kaygıyı kamuoyuyla paylaşmak istedik. Bu eylemin soğuk su ve biber gazı sıkılarak engellenmesi bizleri üzdü. Yürüyüş yapanlar arasında eşlerimiz ve çocuklarımız da vardı.”
Sivil polis ise, su sıkılmasının son toplamda işçilerin lehine olduğunu, bu şekilde seslerini daha iyi duyurdukları konusunda ısrarını sürdürdü.
“ŞOK GEÇİRDİLER”
Bu arada, Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, “Hava sıcaklığı eksi 7 derecede iken eylem yapan işçilere polis panzerinden tazyikli su sıkılmasının üzüntüsü ve şaşkınlığı içindeyiz. Bir çok işçi arkadaşımız perişan oldu, şoka girdi, hastalandı. Tek tesellimiz olayın can kaybı olmadan atlatılması. Şu anda hastanelerde tedavi gören arkadaşımız da bulunmuyor” dedi. Türkel, önümüzdeki günlerde Tekel’in satışını durdurmak için eylemlerin süreceğini bildirdi, ne zaman hangi eylemin yapılacağına Başkanlar Kurulu’nun karar vereceğini söyledi.
HAK İŞ DE PROTESTO ETTİ
Öte yandan, Tekel işçilerine polisin tavrına yönelik tepkiler sürüyor. Hak İş Sendikası Genel Başkanı Salim Uslu da, “Polisin, Tekel işçilerine tepkisi yersiz, gereksiz ve haksızdır” dedi. Uslu, “Hükümetin Tekel işçilerini anlaması gerekir. Kayıt dışını besleyen yanlış özelleştirmelerden ülke ekonomisinin geleceği bakımından kaçınılmalıdır. Bugüne kadar yapılan özelleştirme uygulamalarını üretim, istihdam, verimlilik, reel ekonomi, çalışma hayatı ile tüketici ve tüm toplum kesimleri üzerinde yarattığı ekonomik ve sosyal tahribatın bir hasar tespiti yapılmalıdır” diye konuştu.
Tes İş Yönetim Kurulu da, yaptığı açıklamada, polisin Tekel işçilerine tavrını protesto etti. Açıklamada, “Güvenlik güçlerinin, var olan demokrasiyi sabıkalı hale getiren bu tür uygulamalardan hızla vazgeçmesi, ülkemiz yararınadır. Türkiye, taleplerini dile getiren insanlara karşı uygulanan bu tür müdahale anlayışını kabul etmemektedir. Güvenlik güçlerimiz, sahip oldukları gücü hangi koşullarda ve nasıl kullanacaklarının farkına varmalıdır” denildi.
TÜRK-İŞ DE KINADI
Türk-İş Yönetim Kurulu, konfederasyona bağlı Tek Gıda-İş üyelerinin, Tekel’in özelleştirilmesini protesto etmek amacıyla düzenlediği eylemde polisin yaptığı ”kötü muameleyi” kınadığını bildirdi.
Açıklamada şöyle denildi:
“Mitingin ardından alanı terk etmek istemeyen işçilere ve diğer katılımcılara güvenlik güçleri tarafından dondurucu soğuğa rağmen su sıkılmış, kötü muamele yapılmıştır.
Ekmeği için mücadele eden ve güvenlik güçlerine karşı, bulundukları yerde durmayı istemek dışında hiçbir mukavemet göstermeyen insanlarımıza karşı yapılan bu muamele son derece üzücüdür.
Türkiye, artık bu tür müdahale anlayışını terk etmeli, insanların kendini ifade hakkına saygı duymalıdır. Türk-İş, güvenlik güçlerimizin Tekel eylemcilerine karşı tutunduğu tavrı kınamakta, bu tür müdahale biçimlerinin tekrarlanmaması hususunda ilgili tüm kurumları göreve çağırmaktadır”
Özlem Zorcan -Bağımsız SESONLINE. NET